Kozmolojik argüman, her şeyin nereden geldiğini, varlığın menşeinin ne olduğunu Tanrı fikrine dayanarak açıklamaktadır ve Tanrı inancını sağlamlaştırarak yani temellendirerek Tanrı’ya inanmamızı sağlamaktadır; çünkü argüman teizm düşüncesini sağlam bir temele dayandırarak basit ve anlaşılabilir bir şekilde açıklamaktadır. Aynı şekilde varoluşun sorularını cevaplayabilmek yani “Neden hiçbir şey yerine bir şey var?” sorusunu gerekçelendirebilmek için Tanrı kavrdıbını kabul etmek zorunda olduğumuzu iddia eder.

“Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var?” sorusu derin bir varoluş gücüne sahiptir. Sokrates, tüm felsefe “thauma” ile başlar der ve “thauma” Türkçeye “merak” ve bazen “hayret” şeklinde çevrilebilir. Aristoteles de Metafizik’in başında “Tüm insanlar doğaları gereği bilmeyi isterler, bilme arzusundadırlar” der ve ona göre felsefe dünya hakkındaki merak duygusuyla başlar ve bir kimsenin sorabileceği en derin soru evrenin kökeniyle ilgilidir.

Aynı şekilde çağdaş bir felsefeci olan ve bilim felsefesi, din felsefesi ve zihin felsefesi üzerine çalışmalar yapmış olan Carswell Smart bu konuda şöyle söylüyor “…bu sorunun benim için ifade ettiği derin anlamın altında sıklıkla başım döner. Bir şeyin var olması bana öyle geliyor ki en derin şekilde hayranlık uyandıran bir meseledir.”

“Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var?” sorusuna Farabi, ibn Sina ve Leibniz gibi teist filozoflar Zorunlu Varlık ya da islam felsefesinde bilinen anlamıyla Vacibül Vücud kavramıyla açıklamaya çalışmışlarıdır. Zorunlu varlığın var olmaması mantıksa olarak imkansızdır ve onun yokluğu düşünülemez.