0
Kisa bir copy-paste yapalim merak edenler olmustu
insanoğlu var olduğu andan itibaren evren, hayat ve insan kavramları üzerinde durmuş, bunların mahiyetleri ve anlamlarını araştırmıştır. insanın bu üç mefhum hakkında yargıya varabilmesi için ise öncelikle Tanrı kavrdıbını olumlu ya da olumsuz anlamda anlamlandırması gerekmektedir.
Anlam arayışını farklı perspektiflerden anlamlandırmak isteyen insan Tanrı'nın varlığı ya da yokluğu hakkında argümanlar üretmiştir. Bu argümanları kozmolojik, ontolojik, telelolojik, aksiyolojik, dini tecrübe ve fıtrat argümanları olmak üzere 5 kısımda inceleyebiliriz.
Kozmolojik argüman ister felsefeci olsun ister olmasın herkesin kullanmış olduğu, Tanrı’nın varlığı hakkında kullanılan çok popüler bir argümandır. Platon, Thomas Aquinas, Wilhelm Leibniz, ibn Sina, ibn Ruşd, günümüzde Bruce Reichenbach, Richard Taylor, Alexander Pruss, Richard Swinburne ve özellikle William Lane Craig ve daha birçok filozof bu argümanları daha doğru bir ifade ile kozmolojik argümanları Tanrı inancını savunmak için kullanmışlardır aynı şekilde benzer türde gerekçelerle halk içende inanç sahibi insanlar içerisinde bilmeden bu argümanı kullananlar olmuştur.
Kozmolojik kanıta ilk ciddi eleştirilerin Hume ve Kant tarafından getirildiği bilinmektedir. Hume’un kozmolojik kanıt eleştirileri, kanıta yönelik temel itirazlardır ve bir bakıma kanıta yapılan pek çok eleştirinin çıkış kaynağıdır. Günümüz felsefesinde ise, Bertrand Russell, Peter van Inwagen, J.L. Mackie, Graham Oppy, Bede Rundle, Quentin Smith, Michael Martin, Paul Edwards ve Joseph K. Campbell kozmolojik kanıtı eleştiren düşünürler arasındadır.
Her ne kadar kozmolojik kanıt savunucularının âlem tasavvurlarının ve kullandıkları öncüllerin farklılığı nedeniyle kozmolojik kanıt farklı formlarda karşımıza çıksa da, kanıtın tüm formülasyonlarında üç ana noktanın bulunduğu söylenebilir:
1- Ana nokta, âlemin varlığının, imkânının ve zamansal veya sebepsel başlangıcının bir açıklaması olması gerektiğidir.
2- Bu öncülden yola çıkılarak bu açıklamanın ancak âlemin dışında olan bir varlık tarafından sağlanabileceğine dair ikinci ana noktaya ulaşılmaktadır.
3- Son olarak ise âlemin açıklamasının ancak ve ancak Tanrı olabileceği sonucuna ulaşılmaktadır.