+1
-1
içerisinde bulunduğumuz hayatın gerçek olduğuna dair kanıtnız var mı? Var diyen cidden varsa “ hasgibtir ordan huur çocuğu” diyor ve devam ediyorum.
Mutlak gerçeklik TEK’tir. Bir mevzuda 2 tane mutlak gerçek çıkmayacağı için(2+2=4 , 2+2=5) mutlak gerçeklik TEK olmalıdır. Öznel değil nesnel olmalıdır. Bu cümleden nesnel olanın herkes tarafından kabul görüleceği fikri çıkmaz.
Örneğin= Yıl 2018. Dünya’nın elips şeklinde olduğu bilim çevreleri tarafından nesnel bir gerçeklik olarak ispat edildiyse de günümüzde hala “dünya düz len mq” diyen yobaz çevreler vardır. Ama bu fikir gerçeği değiştirmeyecektir. Çünkü gerçek TEK’tir.
insanların algılarıyla var ettiği hayat mutlak gerçeklik değildir. Zira insanların algıları var olmakla beraber farklı biçimde ve sınırları farklı olsa dahi hayvanların ve bitkilerin de algıları vardır. insanların algıladığı hayat mutlak gerçeklik olsa idi, hayvanlar ve bitkiler de aynı algıda olmalıydı. Tanrı, her canlıya ihtiyacı dahilinde algı vermiştir. Lakin insanların tek artısı algılarını genişletebilme ve geliştirebilme yetisidir. Doğuştan aynı algı ile gönderilen 2 insan dahi farklı bilgi düzeyinde ve gerçekliklere sahiptir.
PEKi, TANRI iNSANLARA ALGILARINI GENiŞLETEBiLME VE GELiŞTiREBiLME YETENEĞiNi NEDEN VERMiŞTiR?(ÖRN: ibrahim’in Kitaplara ihtiyaç duymadan Tanrı’yı algılaması)
Bu soru aklınızın bir köşesinde dursun. Cevabınızı biraz olsun şekillendirebileceğimi düşünüyorum.
Bütün dini inançlarda tanrının insanları test etmek amacıyla dünyaya gönderdiği kabul edilmektedir. Tanrı insanlara sınırlı bir algı verdiyse de sınırsız bir geliştirme seçeceği de sunmuştur. Bu seçenek, insanlarda farklı sonuçlara yol açmıştır. Dünya’ya gelen insanlar kendilerini, zaman içerisinde algılarını genişletmek ve geliştirmek zorunda hissetmiştir. Bu gelişim insanların içerisindeki “ego” boyutuna göre sınırlandırılabilir.
Örneğin: 20 yaşında yakışıklı iki genç düşünün.(aynı şartlarda yaşayan iki genç)
Birisi bütün algısını kadınlarla zaman harcamak amacıyla geliştirken, diğeri bütün algısını kendini geliştirmek, bilgiler edinmek, bu bilgileri dünyaya fayda sağlamak amacı için geliştirebilir.
işte bütün TEST bundan ibarettir. Aynı algılarla ve aynı şartlarda gönderilen bu iki kişi dahi içerindeki farklı “ego” boyutu ile farklı bir sonuca varmaya karar vermiş, birisi dünyaya fayda sağlamayı amaç edinirken diğeri kendine fayda sağlamayı amaç edinmiştir. Peki, burdaki MUTLAK DOĞRU(MUTLAK GERÇEK) NEDiR?
10/100 Hiç bir kişi ALLAH'ın izni olmadan inanamaz ve O, akıllarını kullanmayanları rezilliğe mahkum eder.