​Eski sevgiliyi sizi içine soktuğu zor durumları unutamadığınız için unutamazsınız.

Yazdan sonra okul başladı.ilk günü bu delikanlılar beni tuvalete çektiler.Ve o gün tuvalette hareket edemiyorduk öyle bir kalabalık.Ve ben tekim.(Bu kesinlikle bir mağdur abartısı değildir.Bir sürü kişi de şahittir buna.) Çaresizce özür diledim. Semihe her şeyi anlattım.Özrümü de diledim Semih konuşsana dedim. Semih napayım türü bi hareket yaptı. Oraya giderken amacım kendimi bi kere daha anlatmaktı ama Semih bana yardım etmeden olmazdı ve baştan salmıştı ipi zaten gavat.En sonunda beklenen oldu biri bi tokat asıldı suratıma. O günden sonra o çocuğu hep tek yakalamayı düşledim ve emin olun şu an görsem şu an bile gider o tokadı iade ederim.Ama o durumda hiç bi şey yapamazdım. Sinirliydim ve kapıya yöneldim. Haklı bi yönelmeydi bu kapıya doğru ve çıkmama karışmadılar. Yüzümde tokat izi ve tam karşımda tuvaleti gören bi açıda önüne arkadaşını siper etmiş Buse. Biliyordu ya bunun olacağını.Ah Buse.. Her şeyin sebebi oydu aslında ama bunu adeta sadece bi magazin malzemesi olarak görüp sırıtıyordu sadece.Önünden sınıfıma girdim. Olayları daha da büyütmedim çünkü her şeyi uğruna yaptığım o kız karşımda o halimle arkadaşına gülüyordu. Hikayenin kalanını çok sevdiğim bi arkadaşım olan Bartu'nun tüm bunlardan sonra ettiği bir söz de açıklıyor. "Senin bu seneki şanssızlığın okulun ilk gününden belliydi." Ama ben yine de devam edeyim..