1. 76.
    0
    sevilen, ölüsünden bile korkulan, nefret edilen karizmatik devrim lideri. buraya kadarına itirazı olan yoktur herhalde.

    gelelim benim hmps'ıma;
    hamid algar'ın ingilizce yazdığı bir kitap vardı kocaman üstünde hmps'ın resmi olan. ben ufaktım o zamanlar polisler falan ev baskınları yapıyorlardı sık sık çevremizde (neden bilmiyorum). rahmetli abim bu kitabı zütürüp samanlığa saklamıştı da o zaman ilgimi çekmişti. saklanacak kadar değerli bu kitabın konusu neydi. arada samanlığa iner kitabı evirir çevirir bi tak anlamazdım. resimdeki adam kitabı anlamadıkça gözümde büyüdü, derin, korkusuz, sert bakışları daha bir etkiler oldu beni. sonra yakmak istedi aileden biri(kimdi hatırlamıyorum) kitapla çok uğraştığımı görünce, ancak bir kısmını kurtarabildim. az daha büyüyünce resmi bir kaç yerde daha gördüm. suudilerin iranlı hacıları tarayarak katlettiği olayı anlatan bir kitapçık elime geçtiği zaman daha bir ilgi duydum iran'a. devrimle ilgili bulabildiğim kadar kitabı okudum. en son şu kanaate vardım çevresindeki insanları daha iyi seçseydi şu an benzemeye korktuğumuz irandan çok imrendiğimiz bir komşu iran olacaktı. devrimden sonra tudeh'lileri öldürmek yerine özgürlük verseydi mesela.

    ikisi de ülkeleri için iyi olanı yapmaya çalışmışlar, bunun için radikal kararlar almışlar, kan da dökmüşler, hatalar da yapmışlar, ikisinin de seveni kadar sevmeyeni var.

    atatürk parlak geleceği öngörürken hmps ülkesini ilk çağa dönüş için zorlamış, bunun aracı olarak da kültürlerinde hiç olmamasına rağmen islam'ı seçmiş, insanları özlerinden tarihlerinden koparmak için ne gerekiyorsa yapmış. atatürkse son derece büyük sezişleriyle güneşin batıdan doğduğunu farkedip yönünü batıya çevirmiş, vatandaşlarını eğitmek suretiyle üzerlerindeki ölü toprağını silkerek ve uyanmalarını sağlayarak muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için çeşitli inkılaplar gerçekleştirmiş. şapka inkılabı mesela.
    ···
   tümünü göster