-
151.
+2-13.1-Tümünü Göster
Odamda ağlarken Eray'ı düşünüyordum. Niye bu kadar kızmıştı ki? Beni sadece kendisi korumak istiyordu, bu bencillikti. Suçlu olduğumu bilsem özür dileyecektim ama suçlu falan değildim.
Ayrıca Lale Hanım'ın 'izleniyoruz' derken ne kastettiğini anlamamıştım çünkü hemen ardından kadın topuklarının üzerinde dönerek uzaklaşmıştı. Beni gerçek hayatta da, rüyamda da yalnız bırakmalarını istiyordum. Uyku bile gerçeklerden kaçmama çare olmuyordu çünkü rüyamda yine kadını görüyordum. Tek çözüm ölmekti galiba.
Telefonumun çalmasıyla ekrana baktım ve 'Eray' yazısını gördüm. Hiç düşünmeden açtım.
"Alo Eray?"
"Konuşmamız gerek. Bahçedeyiz." Neden çoğul konuştuğunu anlamasam da ona soramamıştım çünkü bunu söyledikten hemen sonra telefonu kapatmıştı. Anneme haber vermek için salona gittim, annem yoktu. Telaşla kendimi dışarı attım.
Lale Hanım, Eray, Eray'ın annesi olduğunu tahmin ettiğim kadın ve annem bekliyordu. Bir arabanın başında.
"Ne oluyor anne?" diye sordum. Eray dışında herkes bana bakıyordu. Annem elinde tuttuğu belgeleri cebine tıkıştırarak mırıldandı. "Gidiyoruz."
"Ne? Nereye?" dedim. Eray'ın annesi konuştu. Sosyetik bir ses tonu vardı. "Tatlım, sizleri güvende tutmak istiyoruz. Ne olduğunu Eray da bilmiyor. Sorma, olur mu? Benim şimdi gitmem gerek. Hepiniz Allah'a emanet olun." dedi ve köşede duran jeepine binerek uzaklaştı.
Lale Hanım ve annem bizleri arabaya bindirdi. Ön koltuğa ikisi yerleşmişti ve arabayı Lale kullanıyordu.
Senin çocukların var, diye geçirdim.
Ne diye Eray ve beni korumak istersin ki. Senin akraban bile değiliz.
"Anne, neler oluyor? Güvende değil miyiz?" diye sordum merakla. Eray ise hiç konuşmuyordu. Merak etmiyor muydu cidden?
"Maya ben evde kamera buldum. Senin odanda."
"Ne?!" Şoke olmuştum. Eminim ki üzerimi giyinirken bile beni izlediler!
"Elis ve Sare dışında yeteneklerinizi bilenler var," diye devam etti Lale Teyze. "Ve ben bunu hissediyorum."
Eray söze girdi. "Ben kaçmak falan istemiyorum Lale Teyze." Kullandığı iğneleyici ton beni yanında istemediği anldıbına geliyordu. Ağlamamak için kendimi zor tutmuştum. Araba son hızla giderken duyulan tek ses tekerlerin çakıllı yollarda ilerlerken çıkardığı sesti, yani ağlasam duyulmayacaktı bile.
Annem en sonunda açıklamaya girişmişti. "istanbul dışında bir eve gidiyoruz. Bir süre orada kalmamız gerekecek. Lale zaten çocuklarına işi olduğunu söyledi, ben de yanıma giysi falan aldım. Sağolsun Esin Hanım da gereken her şeyi yaptı bizim için, harika bir annen var Eray."
Eray, "Teşekkür ederim," diye mırıldandı. Hala benden en uzak koltukta oturuyordu ve arka koltukta oturmamıza rağmen emniyet kemerini takmıştı.
Uzun bir yolculuktan sonra ıssız bir yere gelmiştik. Karşımızda demirlerle çevrili, lüks bir ev duruyordu. Annemler valizleri bagajdan alırken Lale Teyze Eray'a evin anahtarlarını uzatmıştı. Eray hızla evin kapısını açarak valizleri içeri taşıdı. Ben öylece duruyordum.
O kadar saçma bir gündü ki.
içeriye şuursuzca girerken anneme yavaşça, "Bu kadın niye çocuklarını bırakıp bizimle geliyor?" diye sordum.
Geç geldi ama olsun panpalar iyi okumalar.
başlık yok! burası bom boş!