-
1.
+4indir kaldır yaparken birden başucumda belirdi. Bol pantolonunun içine iç çamaşırı girmediği belliydi. Ben ağırlığın altında inlerken o maşallah, maşallah diye kısık sesle söyleniyor, avucuyla sakallarını okşuyordu. Bacaklarını iyice kafama yanaştırdı, pantolonunun ucunu kafama değdirince sinirle halteri yerine koyup ayağa fırladım. Azarlamak için ağzımı açmıştım ki dayı konuştu Yavrum öyle ani hareketler yapma bi yerini sakaylayacaksın. Ben yorgun düşersin diye geldim başına, diyeydinde ben alaydım ağırlığı.
Hemen sakinleştim, dayıya anlam veremiyordum. Hareketleri cüretkar olmasına karşın, en ufak tepki belirtisinde durumu toparlayacak düzeyde ürkekti. Salonda ikimizden başka kimse yoktu. Bu yaşlı adam beni ziyadesi ile ürkütüyordu, içim ürperiyordu. Sordum Dayı buraya birini görmeye mi geldin?. Yok öyle merak ediyordum böyle yerleri o yüzden geldim, rahatsızlık veriyorsam gideyim evladım dedi, üzüldüm. Ben yanlış anlıyorum diye düşünüp Hayır hayır dayı. Ne rahatsızlığı olur mu hiç? istediğin alete bakabilirsin. istersen seni koşu bandına bindireyim dedim. Hırıltılı şekide gırtlaktan güldü, gözleri parladı.
Paçalarını çorabının içine koyup koşu bandının üstüne çıktı. Çalıştırdım makineyi yürümeye başladı. Bi müddet yürüdükten sonra yoruldum diyip indi. Su ikram ettim. Suyu içerken sanki bilerek ciksi olmaya çalışıyormuşcasına erotik hareketlerle üstünü ıslatıyordu. Yine donup kalmıştım. Garipsediğimi anlayınca durumu toparlarcasına konuştu Hadi ben seni işinden alıkoymayayım sen çalış bakayım dedi. Yine işkillenmiştim ama ön yargı ile davranmadım. 10 kiloluk dambılları alıp çalıştım. Dayıya arkamı dönmüştüm. Çaprazımdaki aynadan dayıyı görebiliyordum. Beni baştan aşağı süzüp iç geçiriyordu adeta. Bi ara 3 parmağı ile malafatını okşayınca hemen arkama döndüm ve bağırdım Dayı lütfen gitmeni istiyorum, lütfen bak kalbini kırıcam artık yeter!
başlık yok! burası bom boş!