-1
Erdoğan, aşağı yukarı ne zaman haksızdı ki?
- Nato, BM, AB, zerre samimiyetin yok.
- Esat, ülkendeki unsurlara insan muamelesi yap, işler karışıyor.
- Ordunun zırt pırt darbe yapması, kendine ait hukuk ve hukuk erkleri (Askeri yargıtay vs) olması normal değil, demokratik ülkelerde olmaz böyle şeyler..
- Güçlü ordu diyoruz, askerin elindeki eldivene kadar yabancılardan alıyoruz, millileşelim..
- Endüstriyel ürün diye ürettiğimiz bi halt yok, sadece yabancı sigaralara verdiğimiz yıllık "isim hakkı" (kar da değil) 5 milyar dolar.. milli sanayimiz gelişmeli.
- Yollarda izlerde senede 10 000 adam ölüyor, milli servet, yaralı, çekilen acılar falan filan, savaşsak bundan iyi..
- Koalisyon denilen halt, ülkeyi mahvetti, çift başlılık bizi zehirliyor.. (Dipnot: 90'larda aklı kesenler hatırlar, açıklanan enflasyon %160'tı. bir kilo peyniri ard arda 2 hafta aynı fiyata alamazdık.. size rüya gibi gelebilir. Erdoğan istanbul Belediye Başkanı olmadan önce istanbul'da sular kısıtlı olarak verilir, Kadıköy'ün ortasındaki çöp dağlarında fareler gezerdi. gözümle gördüğüm şeyler, propaganda değil. çift başlılık konusunda tek düşüncem, peki reis, biz senin gibisini bir daha nereden bulacağız, ya öküzün biri günün birinde tek yetkin olarak başa gelirse)...
- Dost, düşman, kahraman, hain kavramlarımızı tekrar ele almalıyız, geçmişimizle barışmalıyız, Osmanlı gibi yüce bir mirası unutmamız zerre işimize yaramadı... dikkat edin halifeliği, Osmanlı'yı, milyonlarca kilometrekare toprağı yönettiğimiz günleri bize unutturup "Hasta Adam" diye gözümüzü korkutan hep Batılılar oldu.
Bunlar, aklıma ilk gelen kuru bilgiler.. Erdoğan insandır, kuldur. Elbette ki, hatası da olur, başarısı da.. Ama ben, bu insana minnettarım.. Başta olduğu için değil, hatasız olduğu için değil, beni bilmem hangi makamlara getirdiği için değil.. Döneminde kariyerimde zerre ilerleme olmadı, ama zihinsel anlamda geliştim, sorgular hale geldim, Türk olarak kendime güvenim arttı birilerinin kuyruğunda yaşamaktan sıkıldığımı fark ettim..