+5
-1
Cumartesi akşamı; Wiktoria'yla beraber Zürih'e geçmiştik, bayağı bir eğlendik. Acaba Wiktoria'ya yarın Esther'la
beraber Raskalnikov'a gideceğimizi söylemeli miydim? bunları düşünüp Wiktoriayla dans ederken Wiktoria bana sarıldı
şaşırmıştım ama hoşuma da gidiyordu. Sonra gözlerimin içine baktı. Birkaç saniye gözgöze kaldık, artık emindim
Wiktoria'ya karşı boş değildim. Raskalnikov'u falan her şeyi unutmuştum. Güzel geçen bir gün ardından lojmana geçtik,
geldiğimizde Esther uyumuştu. Wiktoria benim odamdan balkondan geçti odasına. Ben de yorgundum hemen uyumuşum
Sabaha doğru bir rüyayla uyandım. Rüyamda memleketim Antep'deydim evdeydim. Abim Barış'ı görüyordum. Rüya ya işte 30'lu
yaşlardaydı. "Abicim yanıma geleceksin sen de, korkma burası güzel sakın üzülme bugün güzel bir yolculuğa adım atacaksın."
Dediğini hatırlıyorum. Yataktan Zıplamama sebep olan şey de buydu zaten. Bir gariplik daha vardı. Uyandığımda Esther
odamdaydı. Çok şaşırdım ve kızmıştım da. "Uyandığına göre artık yola koyulmalıyız" dedi. Yüzümü bile yıkayamadan
çekti çekiştirdi aşağıya indirdi beni. Bir araba geldi bizi aldı. Tüm bu anlattıklarım on ya da onbeş dakika içinde oluyordu.
işin paranormal taraflarını geçmiştim. Esther ya mafyaysa beni kaçırıp bir şeyler mi planlıyor diye bile düşünmeye başlamıştım.
Neden bu kadar acele ediyordu?. Şoför hiç konuşmuyordu. iki saatlik yolumuz vardı. Arabaya bindikten sonra Esther bana dün gece
alkol alıp almadığımı sordu. "Hayır" diye cevapladım. "Güzel, Raskalnikov böyle insanları sevmez dedi. "Bana birazcık Raskalnikov'
dan bahseder misin?" dedim.