-
1.
+1“Eski insanlarda bizim gibi düşünüyordu eminim ki. Dünya’da bulunan bu büyüleyici şeyler onları öylesine etkilemiş olmalı ki bu Dünya’ya yakışır şekilde yapıtlar inşa ettiler, gösteriler sergilediler, insanları eğlendirdiler. Peki bunları nasıl yaptılar ? Bu büyüleyici şeyleri yok ederek ve sonrasında da doğa bizi bu yaptıklarımızdan dolayı cezalandırdı. O insanlara ne oldu peki ? Onlar yok oldular ve bunun bedelini şuan da biz ödüyoruz. Bizden sonraki nesillerde aynen bizim gibi bedel ödemeye devam edecekler.”
Yelken kumandanın bu konuşmalarından rahatsız olmuş gibiydi. Babasının anlattığı hikayelerde insanlar bu yüzden yok olmamıştı. Başını kumandana çevirdi ve “Bu dediğiniz yanlış” dedi. Kumandan hafif alaycı bir gülümsemeyle “Nedir doğru olan anlat bakalım.”
“Eski insanlar dediğiniz gibi çok güzel yapıtlar inşa etmişler, gösteriler düzenlemişler, insanları eğlendirmişler. Ama yine dediğiniz gibi doğaya ve bu Dünya’ya bir zarar vermemişler.”
“Canlılar zarar gördü Yelken.” Diyerek araya girdi kumandan.
“Evet doğru canlılar zarar görmüş olabilir ama bu Dünya bizim için yaratılmamış mıydı ? O eski ilahi denen kitaplarda bunlardan bahsedilmiyor muydu?”
“O kitaplara inanıyor musun genç adam?”
“Hepsine değil.” Yelken başını geminin kahverengi pürüzlü tahta zeminine dikti. “Aslında neye inandığımı bilmiyorum ama buradaki çoğu insan Tanrı’ya inanıyor ve o kitaplardan birine de inandıklarına eminim.” Kafasını tekrar kumandana çevirdi ve “Dünya’da bulunan insan sayısı ulaşılamaz bir raddeye gelmişti artık. Bizi doğa ya da Dünya cezalandırmadı. Biz kendimizi cezalandırdık. Bunu da tetikleyen kişi bir siber casustu. insanlar birbirlerini yok etmediler. O adam kendi inancı için tüm Dünya’yı yok etti.”
başlık yok! burası bom boş!