+2
Kapıda bizim giysilerin siyah halini giymiş birisine diğer içeri girenler gibi altın parayı verdik ve başını öne eğip buyur işareti yapması ile dev kapıyı açtı.
Bir anda gözlerimiz bembeyaz olmuştu. içerisi devasa bir şekilde büyük ve aydınlıktı. Gözüm kendine gelince etrafa bakmaya nereden başlayacağımı bile karar verememiştim.
içerisi şöyleydi;
Kapıyı açıp içeri girdikten sonra beyaz aşağı inen bir merdiven ile karşılaşıyorsun. ( Alt kata inmiyor sadece alçalıyor) Ve tam düz olmayan sandalyeler ve masalar, ortada dev bir ateş, ateşin karşısında diğer sandalyelerden farklı her biri birbirinden yüksekte olan 16 sandalye,
ve 2 eşit boyda , ortalarında ise en büyük taht vardı.
Duvarlar, zemin beyaz renkte, işlemeler altın sarısı rengindeydi. Ve kapıyı açar açmaz en büyük tahtın arkasında çok büyük bir Davud yıldızı simgesi duvardaydı.
Anlatırken bile çorba oldu diyebilirim ki o anda düştüğüm hayreti düşünün.
Son olarak en büyük tahtın sağında ve solunda menora vardı