/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 301.
    +1
    Askerlik bitti. Sonunu çok detaylandırmak istemiyorum. Eve döndüm. Artık sorunlarla yüzleşmenin vaktiydi.

    ilk hafta annem babam fazla ilişmediler bana. Evde yatarak zaman geçirdim. Dilek aradı hoş geldin diye. Sonra tabi ne zaman aileler tanışır muhabbeti. Kaçış yoktu. Dileği şehrine gittim. Evden izin almasını konuşmamız gerektiğini söyledim.

    Onca yolu araba ile gidip şehrin dışından aldım dileği. Arabaya bindi, sakin bir yere gittik. Askerlik ile ilgili sorular sordu kısa cevaplar verdim. Ve konuya girdik.

    K:benimle evlenmek mi istiyorsun ? Tüm sorunlar çözülecek mi ?
    D: En azından benim için evet.
    K: Seninle evlenirim, ama bazı şartlarım var.
    D: ne şartı ?
    K: Evleneceğiz, ama belirli bir süre için.
    D: Nasıl yani ?
    K:Basbaya evleneceğiz, 1 yıl sonra geçimsizlik nedeni ile boşancağız. Böylece sorun kalmayacak. insanlar hep boşanıyor.

    Dilek ağlamaya başladı.
    D: benden bu kadar mı nefret ediyorsun ?
    K: hayır ama kendimi mecbur hissetmem canımı sıkıyor. Evlenmeden sana 100 bin tl para vereceğim. Boşandıktan sonra istediğin gibi harcaya bilirsin. Böylece bir zaman ekonomik olarak rahat edersin. Anlaştık mı ?
    D: Tamam sen nasıl istersen.

    Tekrar aldığım durağa bırakıp evime geri döndüm. Tamam dedim evdekilere evleniyorum. Tabi öyle olmuyor, tanışma kız isteme gibi bir sürü ritüel varmış.

    2 hafta sonra tanışmaya gittik. Tanıştık. Babam aynı gün kızı istedi. Tabi kayın peder şu soruyu sordu ‘’ Oğlumuz ne iş yapıyor ‘’ vay a.q birde işe girmem gerekli. işsiz adama kız vermiyorlar dimi.

    Nişandan önce saçma sapan bir yerde iş buldum. işin ne olduğunu söylemeyeceğim çünkü çok kötü. Ama iş işte. Günde 14 saat çalışıyorum. Aldığım para asgari ücret altında. Görüntü olsun yeter şimdilik. Çünkü benim planım dileğe verdiğim 100 bin sonrasında kalan para ile tekrar ülke dışına çıkmak.

    Fazla uzun tutmadan düğün günün belirledik. Tabi önce bir ev tutulup eşya alınması lazımdı. Kız tarafı geldi. Geldikleri gün dileğe 100 bin lirayı verdim. Eşya içinde 20 bin lira ekstra verdim. istediğini al dedim. Ama bana sorma. 2 gün boyunca eşya aldılar, ben hiç yanlarına gitmedim. Tutulan evi sadece dışardan gördüm. Düğün tarihi yaklaştıkça beni afakanlar basmaya devam etti.

    Dileğin annesi her geldiklerinde bana laf sokuyordu. işimle alakalı, eşya seçmeye gelmemem ile alakalı, her konuda ama. Eşyalar eve geldi ve kuruldu. Ben en son eve girdim. insanın yaşamak istemeyeceği bir eve girmesi nasıl bir duygu anlatamam. Ama sonuçta 1 yıl. Dayanmam gerekiyordu. Sonrasına sonra bakacaktık.

    Düğün den önce benim şehrimde nikah kıyılacaktı. Tüm işlemler yapıldı. Nikah günü aile yakınları ile nikaha gidilecek. Nikah sabanı traş bile olmadım. Tırnaklarım uzamış, takım elbisede kravat yok, ciddiyetsizlik hat safhada. Nikah memuru bile şaşırdı benim tavrıma. Ne bilsin adam durumları.

    Nikah kıyıldı. Ve artık resmi kayıtlara göre evliyim, gönlüme göre ne tak yediğim belli değil. Babam tavırlarıma ayar oluyor ama bi sıkıntı çıkmasın diye fazla ses çıkarmıyor.
    Nikaha dilek ve yılanda geldi. Ama bir gariplik vardı. Çiçek benimle hiç konuşmamıştı. Nerdeyse yüzüme bile bakmıyordu. Eve dönülünce mutfakta yakaladım çiçeği.

    K:hayırdır bir şey mi oldu, geldiğinden beri hiç pas vermiyorsun.
    Ç: aslında seninle konuşmamam lazım, ama dileğin hatırına.
    K:niye ki ? Bir şey mi yaptın ?
    Ç: Anlama neler yapmaya çalıştığını bilmiyorum sanma, ama geçmişte kaldı.
    K: ne yaptık ki ablana ?
    Ç: Sen daha iyi bilirsin.

    Kolundan tuttum.

    K:Yarın telefon edeceğim, konuşuruz.
    Ç: Ne konuşacağız, olan olmuş.
    K:yarın aradığımda aç.

    Yılan belli ki anlatmıştı olanları, ama ne anlattığını bilmek istiyordum.

    Nikah sonrası kız evi evine döndü. Artık düğünü bekliyorduk.

    Bir gün sonra sabah çiçeği aradım.
    K: Müsaitmisin.
    Ç: Müsaitim ama konuşmak istemiyorum.
    K: Sadece ablanın ne anlattığını merak ediyorum.
    Ç: ne anlatacak, biliyorsun işte.
    K: ya sen bi anlatırmısın.
    Ç: Onu evine çağırıp tecavüz etmeye kalkışmışsın daha ne anlatsın, biz sana güvendik, sen bizi ne olarak görmüşsün.
    K: ben mi ablana tecavüz etmeye kalkmışım ?
    Ç: evet sen, yalan olduğunu söyleme. Kızın boğazında izler vardı, ve baş örtüsü darma dağın gözüküyordu.
    K: bak çiçek, ben kimseye tecavüz filan etmedim. Ablan sana ekgib anlatmış. Ablan kendisi istedi, hatta ben yapmam deyince beni tehdit etti.
    Ç: ayalan söyleyerek gözümde daha fazla küçülme, seni nasıl tehdit edebilir.
    K: bak mantıklı gelmiyor biliyorum ama yaptığım işi okula söylemek ile tehdit etti. istersen sor ablana. O gün zaten birlikte olduk. Hatta ablan benden öncede birileriyle birlikte olmuş.
    Ç: Salak salak konuşma kitap kurdu.
    K: bana inanmıyorsan ablana sorsana.

    Telefonu yüzüme kapattı. Aradım açmadı. Bende mesaj attım. Ablana sor diye.

    Yılan akşdıbına beni aradı çiçeğin yanında, ve bağırıp çağırdı, sen nasıl bir yalancısın nasıl bir pisliksin vs vs. kardeşine kendisinin doğru söylediğini ispat etmeye çalışıyordu.
    Kapatıp çiçeği aradım.

    K: bak biliyorum bir yanda kardeşin diğer yanda ben. Ama yemin ederim doğru söylüyorum. Ben ablana tecavüz filan etmedim. Yada tecavüz etmeye çalışmadım.

    Çiçek telefonu kapattı suratıma. Ama bana inanmaya başladığını sesinden hissediyordum. Olan olmuştu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster