+1
En son kendisine en mantıklı gelen hamleyi yaptı ve hiç düşünmeden tak diye başka bir hamle daha yaptım.
Herkes şok olmuş durumdaydı. Normalde bir hamleye en az 1 dakika düşünürdük ikimizde ama bu sefer hiç düşünmeden direk oynamıştım. Bunun sebebini bir tek Furkan anlamıştı.
Artık iyice çaresiz kalmıştı. Bir hamle bir hamle daha derken son hamlemi yaptım ve skoru yazacak olan kişiye dönüp Esrarengiz Melkor 1, Furkan 0 dedim.
Herkes şok olmuş tahtaya bakıyordu. Aslında tahtayı ilk görenler Furkan Esrarengiz Melkoru havada karada giber diye düşünür ama işin içinde ince dokunmuş bir tuzağa kurban vardı. Şah
ilk başta itiraz falan edildi. Daha mat değil diye ama sonuç kaçınılmazdı. Okul birincisi bendim. Masaya oturdum nasıl mat olduğunu her açısıyla anlattım.
Furkan beni tebrik etti. Tabi bende onu tebrik ettim ve ekledim. "Bu hayatımdaki en unutulmaz maçlar arasında yer alacak düzeyde bir maç oldu"
Cuma günleri tören olurdu. Ve bu törenlerde okul müdürü salak saçma konuşup tüm okulun vaktini çalardı. Ama bu sefer farklılık vardı. Bu sefer turnuvanın sonuçlarını bir kağıda yazıp eline almıştı.
4. 9/F den Damla
3. 10/G den Gökçe
2. 12/D den Furkan
1. 12/C den Esrarengiz Melkor
Tabiki bu kadar basit bir anlatım olmadı. Evet bunları söyledi sadece ama tek farkla her ismi alkışlıyorlardı.
Furkan'ın adı okununca 12 lerin tamamı ve okulun yarısı böğürüp tezahürat etmeye başladılar. Benim ismim okuduğunda sadece sınıftaki erkek grubumuz, Furkan ve bir kaç eski arkadaşım alkışladı.
Sanki tüm okul bana düşmandı dıbına koyim. 2. olan çocuğun adını duyan herkes okulu yıktı. Ben 1. olmuştum. Aldığım alkışı sadece yakın çevremden almıştım.
Niye böyle oldu? insanlara ne kötülüğüm dokundu? Ya da acaba 1. oldum diye herkes kıskanıyor muydu? Ama çok saçma değil miydi bu? Ben oraya çıkan herkesi yüksek ses çıkaracak şekilde alkışlıyordum. Niye böyle oluyordu?