+15
50 gün gibi bir süre Ileyna'nın yanında olduktan sonra artık bana ihtiyacı yoktur diye düşündüm. Ona bir şekilde gerçekleri söylemeli uzaklaşmalıydım.
Ancak bunu düşünmeye bile vaktim olmuyordu. Babama söylemeden 13 gün devamsızlık yapmıştım. Velilerin çağrılması ile açığa çıktı bu durum.
Babam kızgından öteydi. Beni hala 4. Bir boğaz düşüncesiyle işe vermek istiyordu. Başarılı bir öğrenci olsam da lisede bu mümkün olmamıştı. Cumhur hocamın bıraktıkları bitmişti.
Babam beni sanayiye gönderdi. ilk başta gerçekten gönderdi sansam da ustanın bana huur çocuğu muamelesi yapmasıyla bunun sadece bir oyun olduğunu anlamıştım.
Sanayide benim kilomda yağ leğeni taşıma görevi vermişti. Kaldırsam bile yağ yerinde durmuyor bir sağa bir sola gidiyordu. Tabi sıvıyla beraber ben de. Ardından ustaya gidip ben taşıyamıyorum siz kolayca taşıyabilirsiniz demiştim. "Okumayı beceremiyorsun, ameleliği beceremiyorsun. Senden bir gibim olmaz" demesiyle çılgına döndüm.
Sinirimden adamla kavgaya tutuştuk tabi sözlü aksini düşünmeyin bile. Sizin en iyi yapabildiğiniz iş buysa ben de size acıyorum dememle adamın da damarına bastım. Adam bana iyice sinir olmuştu.
Eğer birinin yarasını eşelerseniz üzülür. Ancak tabularını eşelerseniz çılgına döner.
Tabu nedir? Kişinin kendini körü körüne bağladığı kabullendiği gerçeklerdir. Tek gözlü bir aptaldır her insan yeterki nereden bakacağınızı bilin.
Tanıştığım çoğu insanda ya dindir bu tabu ya da aile ilişkileri. Kişi bunları tartışmak istemez çünkü zaten cevabını biliyordur. Eşelemeye korkar.
Biri gelip sizin emin olduklarınıza aptalca dese napardınız?
Her zaman en iyi olduğumuz bir konu olduğunu düşünürüz.
Ya yoksa ya tam bir yeteneksiz iseniz?