-
1.
+150 -18( Anıyı anlatan Ulu Hakan'ın şoförü Erzurumlu Meded Efendi'dir)
Saat 03.00 sıralarında idi, Abdülhamit han hazretlerinin sesi sarayın karanlık duvarlarında şimşek gibi yankılandı.
- Arabacı!
Arabacı yatağından fırladı. Atlar, koşumlar alelacele hazırlanmaya başlandı. Derken koca sultan heybetiyle sahanlıkta göründü. Halinden çok acelesinin olduğu belli oluyordu. Daha sabahlığının bir kolunu giymemişti. Elinde yalın kılıcı vardı. Merdivenleri koşarak inerken kolunu taktı. Formaliteler bir kenara bırakılmış, bütün kâinat bir noktaya kilitlenmişti sanki. Hışımla merdivenleri üçer beşer inip uçar gibi atladı arabaya. Hırsından yerinde duramıyordu. Hiç kimse hatta nöbetçiler bile neler olup bittiğini anlayamamıştı. Sert bir sesle:
- Sür evladım, hadi çabuk ol…
başlık yok! burası bom boş!