1500 TL maaş alıyoruz, 12 saat boyunca sömürülüyoruz, 1 gün sadece iznimiz var.
Hatta ve hatta maaşımız bile zamanında ödenmiyor.
Hayatın her alanında vergi var. Bir araç almak için senelerce yemeden içmeden biriktirmek gerekli,
Ve işin daha da iğrenç yanı o aracı almak için biriktirdiğin para değerinin üstünde ve araca ödediğin paranın 3 de 2 si devlete vergi olarak gidiyor...

Hadi iyimser olalım Arabamızı yemeden içmeden biriktirip aldık, burada bitmiyor. Vergi, benzin, geçiş vergisi...

Bu ülke de yaşayıp ta efkarlanmamak elde değil, geçen yıl bir bombay sapphire'i 125 TL ye almıştım. Ukrayna da 50 TL olan içki... Her şey iyi güzel ama bu içki niçin bu sene 140 TL oldu?! Yani bu ülke de devlet içerek ölmenize de izin vermiyor... Böyle bir cehennemde yaşıyoruz. Devlet baba sana ölmeyeceksin, köpek gibi sürüneceksin çalışacaksın ve bana para kazanacaksın diyor.

Bunu da geçelim... Et ürünlerine gelelim. Benim tanıdığım Kazakistan'da yaşıyor, kendisi vücut geliştirme ile ilgileniyor. inanır mısınız bilmem ama bu adam her hafta bir alışveriş sepeti dolusu kırmızı et, tavuk eti alıyor. O kadar ucuz.

Buradan çıkarttığım şey, devlet bize her şeyi yasaklamış ve köle gibi çalıştırıyor. Ne alkol içeceksin ne besleneceksin ne de araba alacaksın diyor. Metrobüsle işe geleceksin, 12 saat saati 4 TL den ( 1 Euro ) çalışacaksın, akşam metrobüsle eve gideceksin, et yemeyeceksin eti benim evlatlarım yiyecek sen ekmek yiyeceksin ve de üzüldüğünde alkol içmeyeceksin diyor. Kahrından geber diyor kısaca devlet bize.

Şimdi gelelim geçen gün televizyon'da çıkan haber'e Cumburbaşkanı çıkmış diyor ki Bu halk bu ülkenin Cumhurbaşkanına sahip çıkar
Sen beni bu cehennemin içinde yaşatacaksın, ızdırap çekeceğim, 18-20 sene okuyacağım, iş bulamayacağım 1500 TL ye çalışacağım ve ben seni koruyacağım?!

Kusura bakmayın ama giberler beyler! Anladınız mı giberler!