+1
4. Bölüm
“Şahin’in borçlarını kapatmak için Nuri abiye çalışacaksın bundan sonra!” Ahmet de duydu yanımda. Şimdi ben onların dediklerini yaparsam Ahmet bir daha suratıma bakmaz, üstelik bu işten sağ çıkıp çıkmayacağım belli bile değil. Oracıkta kafama sıkmamaları için başımı eğip evet demek zorunda kaldım, “Bizden haber bekle.” deyip gittiler. Ahmet arkamda bana çok kötü bakıyordu. “Bana bak Tarık, bunların yoluna düşmeyeceksin demi?” diye sordu ben de “Düşmeyeceğim tabiki.” dedim. Hem artık kaleyi bir de içeriden fethetme şansımız var, Nuri’nin odasına gidip kafasına sıkabilirim, bir yerden silah bulup. Aslında daha iyi oldu. Bunları Ahmet’e anlattım, onu da ikna ettim. Sonra Necmi, Fevzi ve Ömer’in yanına gittik. Talat Bey’in kahvesine gittik, bize çay ikram ettiler ve bizde oturup konuşmaya başladık
Önce Ismail abiyle olan konuşmamızı sonra Talat Bey ile olan konuşmamızı anlattım. Onlar da bize diğer mahallelilerle olan konuşmalarını anlattılar. Daha sonra ben de Nuri’nin adamlarının bana dediklerini söyledim. Tabi herkesin suratı düştü bir anda. Bana karşı çıktılar. Onları önce sakinleştirmeye çalıştım, sonra da ikna etmeye çalıştım. Ahmet de bana yardım ediyordu. Onlara yeni planımı anlatınca biraz da olsa ikna olmuşlardı. Tabi hala akıllarında soru işaretleri vardı. Ortam gerginleşince dışarı çıktım.
Yolda bir pazar gördüm, Firuze orada alışveriş yapıyordu. Hemen yanına gittim. Onun elindeki torbaları aldım, yardım etmek için. Yolda onunla sohbet ede ede torbaları evine kadar zütürdüm. Evin kapısının önüne koydum torbaları, o da anahtarla kapıyı açıp içeri koydu torbaları. Bana dönüp gülümseyerek teşekkür etti. Ben de “Önemli değil,” deyip tam gidecekken bana tekrar seslendi.
Ben (B) Firuze (F)
F: Tarık!
B: Efendim Firuze.
F: Sen çok iyi bir insansın. Tekrar teşekkür etmek istedim.
B: Ne olacak? Alt tarafı vatandaşlık görevimizi yaptık. Teşekküre falan gerek yok o yüzden.
F: Tamam peki. Görüşürüz o zaman.
B: Görüşürüz.
Kabul ediyorum, gereksiz bir muhabbetti ama sanırım aramızda birşeyler olduğunu anlamaya başlamıştım. Yine de şu görevini halletmeden o işlere pek girmek istemiyordum, hem görevimden saparım hem de Firuze’yi tehlikeye atardım. Dolayısıyla aşağı inip sokağa çıktım. Necmi’yi bulmak zorundaydım. Bütün arkadaşlarım arasında kendimi daha çok yakın hissettiğim ve daha çok güvendiğim o vardı. Onun evine gittim. Kapıyı çaldım, Necmi’nin annesi açtı. Necmi’nin nerede olduğunu sordum, arka odada olduğunu söyledi. Bende içeri girip arka odaya gittim. Öylece oturuyordu. Beni görünce biraz yüzü düştü ama konuşmak zorundaydım.
Ben (B) Necmi (N)
N: Ne oldu Tarık?
B: Abi bak, biliyorum Nuri’nin adamlarının beni zorla çalıştıracaklarından biraz rahatsız oldun ama önümüze şöyle bir kapı açıldı: Bu Nuri’yi yüz yüze göreceğim anldıbına geliyor ileri zamanlarda, o sırada cebimden bir silah çıkartıp onun kafasına sıkabilirim,
N: Biz neredeyiz peki? Unutma bu işe beraber girdik. Sen bütün görevi devralıyorsun. Bize sormadan böyle şeyler planlıyorsun. Biz neyiz burada Tarık? Eşek başı mıyız?
B: Sanki bana seçenek sunmuşlar gibi konuşuyorsun Necmi. Hayır deseydim kafama sıkacaklardı. Ölse miydim yani?
N: O zaman bundan sonra ne söylerlerse bize söyleyeceksin. Anladın mı Tarık? Beraber halledeceğiz. Biz bir aileyiz Tarık.
B: Tamam. Söylerim.
Tümünü Göster