"Şeyyy kavga etmeye kalktığın çocuk.Şu sıralar sinir sorunları var kafana takmaa."

Vay anasını gibtiğiminin muallaksine bak şu güzelim jean grey misali kızı benim yanıma getiricek kadar üzüyorr.Ahh göbekli olmasa o sinirini bi giberdim bende neysee.

"Önemi yok." diyip ayağa kalktım.

Salondan çıkmaya yeltenirken, arkamdan o kuş cıvıltısı sesi tekrar duydum.

"Adım Ayşenurrr." diye bağırır gibi kendini tanıtmak istedi. Kızıl saçını yediğimm.
O an hareketsiz durdum ve

"Memnun oldummm" diye karşılık verirmişcesine cevap verdim.Ve kantine doğru yürümeye başladım. Kantinde bir kek alıp, masaların duvar kenarına dayalı olanın birine oturdum.

Kekimi yemeye başlayıp, etrafı süzdüm. Karşımdan bir melek geliyordu sanki. Zeynep karşıma oturdu ve o güzel sesiyle

"Naberr" dedi.
"iyilik, senden"
"iyii napıyorsun"
Gözümle tabağı işaret ettim. Kafa salladıı ve güldü.
"Bekle burada geliyorumm."
"Tamam"

Kantin tezgahına doğru yola çıktım. Abiye

"Abi bir çatal alabilir miyim?" dedim.Çatalı alıp masaya doğru yöneldim.

Çatalı Zeynepe uzattım ve karşısına geçtim.

"Şu kısmınıı(çatalla gösteriyorum çeyrek kısmı) sen yiyiceksin."

"Yaaa ne gerek vardı iyi tamam acıkmıştım zaten."

dedi. Birlikte kekimizi bitirip, salona doğru yürümek için kalktık..