Sabah telefon ile uyandım, üstümü giyindim, bağaya sesleniyorum, öküz tabi zor uyandı.

Listeyi alıp en uzak marketten başlamak üzere yola koyulduk. Plan şöyle, kendimizi tanıtıp, verilecek olan malların listesini paylaşmak, alabiliyorsak sipariş almak.

ilk gün beklediğimizden iyi geçti, Tanışmalar, ürünler hakkında market sahipleri ile konuştuk. Ödeme biçimlerini belirledik. Sipariş bile adlık. 2. Gün ve 3. Gün aynı şekilde toplamda 100 e yakın yeri ziyaret ettik. Akşam saat 23.00 a kadar ziyaretleri devam ettirdik. Listeyi ne kadar çabuk tamamlarsak o kadar iyi bizim için.

Tüm liste bittikten sonra elimizdeki siparişi toplayınca gözlerimiz açıldı. Bizim haftalık dağıtım planladığımızın neredeyse 3 katı. Baga ben ve yıkık dökük bir araç. Hepsi bu.

Başkentten tren ile gelecek olan ilk parti için haber bekliyoruz. Heyecandan zütümüzde kelebekler uçuşuyor. Benimki mecaz değil, anladınız siz onu.

Okul başladı. Ama artık natalianın sınıfındaki kızlarla pek ilgilenmiyorum. Yani kendimi göstermek için bir çabam yok. Ben gelecek olan ilk dağıtım ürünlerini bekliyorum. Bu arada tüm parayı bu işe bağladığımız için cebimizde parada kalmadı. iş adamıyım ama yemek yemeye paramız yok nerdeyse.

2. dönem başladı diye natalia nın öğrencileri ufak çaplı bir ev partisi düzenlemişler. Beni de davet ettiler. Cepte para olmayınca gitmek istemedim önce.

Ve işte şansımın dönmeye başladığı an….

natalia nın da partiye gideceğini öğrendim.

Akşam için en güzel gömleğimi giyip, düğmelerimi yarıya kadar açtım. Bilerek Nataliadan bana kalan son eşyası olan, Fularını koluma bileklik gibi bağladım. Sanki kara murat Bizans suralarına saldırıya geçecek miş gibi görünüyorum.

Verilen adrese tek başıma gittim. Ev 3 katlı ve sadece böyle partiler için kiralanan bir mekan aslında. içeride tanıdığım tanımadığım bir sürü kişi var. Benim gözlerim natalia yı arıyor. Ama içerde yok. Birkaç kadeh içtikten sonra mekanın balkon gibi olan bir yerine çıktım. Natalia dışardan gelirse görebilmek için. 15 dk geçmeden taksiden tek başına indiğini gördüm. Üstünde gayet sıradan bir elbise vardı. Ama saçlarını en sevdiğim şekilde örmüştü. Koşarak 3 katı indim. Bu fırsatı kaçıramazdım. Dış kapı zaten açık ama ben karşılaşmışız imajı vermek için kapıyı hafif kapattım. Merdivenden kapıya doğru çıkarken bende dışarıya çıkıyormuş gibi kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Beni karşısında görünce duraksadı. Aramızda sadece 1 adım mesafe var. Fuların sarılı olduğu elimi saçlarıma doğru kaldırıp saçlarımı karıştırdım ve derin bir nefes alıp verdim. Emindim fuları gördüğüne. Yanından yavaş adımlarla geçerken gözlerimi kapadım ve tüm gücümle havayı içime çektim. Kokusunu duyabilmek için.

Ve beklenen oldu….

Natalia bana seslendi.

N: Nereye gidiyorsun, parti bu tarafta.