-
1.
+304 saate yakın öylece boşluğa bakarak bekledim. Kimse konuşmuyordu. Doktorun kapıyı açmasıyla birden herkes fırladı yanına tabi bende.. Herkes doktoru soru yağmuruna tutarken doktorun kafası aşağıya bakıyordu. Anlamıştım ama içimden Yapma be.. Gitmiş olmasın.. diyordum. Doktor başını kaldırdı. Başınız sağolsun.. Kurtaramadık.. Annem birden haykırarak ağlamaya başladı kardeşime sarılarak, amcam duvara yumruk attı ve öyle kaldı, eniştem bana sarıldı ancak gözlerimin yaşı durmuyor bir yandan da artık onun olmadığı hissiyle içimde bir şeyler sürekli yıkılıyordu sanki.. Aradan 4-5 gün geçmişti. Babamın cenazesini çoktan toprağa vermiştik. Artık o yoktu. Arkamda olan dağ yıkılmıştı resmen. Dükkanı açmıyor, odamdan dışarı çıkmıyordum. O kadar güçsüz hissediyordum ki sanki ölmeden kaybetmiştim hayatı. Eskiden içerde yattığını bilmem bile bana güç verirken şuan onu hissedemiyordum. Ölenlerin ruhu gelirmiş derler ama ben hiç bir şey, ona dair tek bir şey hissetmiyordum. Gece vakti dükkana gittim. Neden geldiğimi, bu saatte burda ne aradığımı bilmiyordum. O kitap yine masamdaydı ona doğru yürüyordum ama sanki kitap beni çekiyordu resmen. Kitabın yanına gittim. Kitabı açtığım anda, MAHFAZ UBEYD MiN RAU ! diye bir ses kükredi ve kitabın arasında 2 kapkara göz belirdi. Birden sıçrayarak uyandım. Sabah olmuştu ve gördüğüm kabusun etkisiyle yumruğumu o kadar sıkmıştım ki elimi kanıyordu. O kitabı tamamen unutmuştum babamın ölümüyle.. Kitabı alıp eve getirmeye karar verdim.
başlık yok! burası bom boş!