-1
Beyinsiz kominiklerin laf ebeliği yaparak "eleştirilerini yıktıklarını" zannettikleri, değerli şahsiyet; son sosyalist bükücü...
Bir eleştiriye cevaben onlarca akademik makale yazılması, o eleştirinin tüm temelleriyle yıkıldığı anldıbına gelmez, bu biiiir. ikincisi, verilen cevapların hiç biri dikkate alınabilecek tarzda değildir çünkü temelleri yanlıştır. Sen ana problemlere bir "cevap" verebiliyormusun? Çok basit bir soru var: Merkezi planlamada ki sosyalist sistemde neyi, ne kadar, kim için, ne miktarda, kim tarafından, hangi yollardan, ne şekilde, hangi rasyonel verilerle üreteceksin? Sen önce bu soruya "rasyonel" bir cevap ver.
Ayrıca, tam sosyalizm imkansızdır. Üstadın kalemiyle:
ilk olarak, eğer tam sosyalizmde özel mülkiyet yoksa, kişilerin birbirleriyle takas edecekleri metalar da yok demektir. Özel mülkiyet yoksa metalar ve seçim özgürlüğü yoktur. Metalar yoksa mübadele yoktur. Mübadele yoksa tek tek insanlar arasında oluşabilecek sözleşmeler ve fiyatlar yoktur. Fiyatlar yoksa parasal fiyatlar da yoktur. Parasal fiyatlar yoksa muhasebe yoktur. Muhasebe yoksa büyük işletmeler (devlet dahil) hesap yapamaz. Hesap yoksa maliyetleri düşürmek yoktur. Maliyetler düşürülemezse buhranlar ve iş çevrimlerini öngörmek mümkün değildir. Öngörü oluşamazsa sosyalist planlama rasyonel değildir. Rasyonel bir ekonomi yoksa üretim kıtlığı vardır. Bu kıtlıkları çözmek için ekonomiyi temizleyen araçlar yoktur. Ekonomi yanlış sinyallerden temizlenmezse geriye dönüş yoktur. Bu sosyalizmde israf vardır, kıtlık vardır. Tüketim malları yoktur, kuyruklar vardır. Kuyruklarda geçen saatler vardır, emek ve zaman kaybı vardır.
Kapitalizmin bugüne kadar biriktirdiği sermayeyi bitirene kadar bu sistem devam eder. Kapitalizmde kötü günler için saklanan tasarruflar, yani ihtiyaç akçeleri sosyalizmde çarçur edildiği vakit sistemin işi bitmiştir. Tekrar geriye dönülür. Sosyalizm kapitalist ekonomiye, onun rasyonel iktisadına ve tekrar tekrar biriktireceği tasarruflara sarılır. Esas itibariyle sosyalizm kapitalizme giden en uzun yoldur. Örnek mi? SSCB, Küba, Doğu Avrupa ülkeleri ve Çin.
ikinci olarak, tam sosyalizmde çalışmak zorunludur. Bu da gönüllü işbirliğine dayalı kapitalist modeli ilga etmektir. Çalışmak istemeyenleri zorlamaktır. Bu da sömürü sistemini ortadan kaldıracağını iddia eden sosyalist düşünceye terstir. Bunun için sosyalizm imkânsızdır. Araçları kirli olan bir ideoloji, amaçlarına temiz yoldan ulaşamaz.
Üçüncü olarak, bütün sosyalistler reel sosyalizmde paranın ortadan kaldırılmasını teklif etmişlerdir. Max Stirner (ve onun ardılları Benjamin Tucker ve L. Spooner) buna karşı çıkmış, hatta Marx ile dalga geçmiştir. Marx’ın aksine, Stirner paranın bireyselleşmesi (egoistleşmesi) gerektiğini ileri sürmüştür. Bir ara Engels Stirner’ın dediklerine katılır gibi olduysa da, Marx tarafından sertçe uyarılmıştır. Lakin o günden sonra Marx parayla uğraşmayı bırakmıştır. Sonra ne olmuştur? Sosyalistler reel sosyalizmde parayı ortadan kaldırmayı düşünmüşler, ama bunu gerçekleştirememişlerdir. Gerçekleştirebilselerdi bile, reel sosyalizm büyük ihtimalle ya ilk beş yılda biterdi ya da Çarlık Rusya’sında da biriktirilmiş ihtiyaç akçelerinin sürüklediği yere kadar giderdi.
Dördüncüsü, tam sosyalizm insanları doyuracağını ve giyindireceğini, onlara eğitim ve seyahat özgürlüğü vereceğini iddia eder. Oysa sosyalizmde özel mülkiyet olmadığı için kimsenin kendisine ait seçimi yoktur. Örneğin Bakü’de oturan bir delikanlı, Lada marka arabasının deposunu merkezi planlamacıların öngördüğü miktarda benzinle dolduramadığı için Leningrad’da oturan sevgilisinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Kiev’de inekler ekmekle beslenmiştir, çünkü merkezi plancılar ekmeği sürekli olarak gereğinden fazla üretmişlerdir. Eğitim parasız olduğundan herkes üniversite mezunudur; fakat ustalık gerektiren bir iş olan çapa yapmayı bilen kimse olmadığından yeteri kadar kaliteli yonca yetiştirilememiş, bu nedenle de inekler yonca yerine ekmekle beslenmiş ve sütleri verimsizleşmiştir. Sosyalizmde bireyin özgür tercihleri ve özgür iradesi olmadığından, sosyalizm ne bireyin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilmiş ne de hayattaki küçük jestleri yerine getirebilmiştir. işte bu yüzden sosyalizm bir hayaldir.
Beşincisi, tam sosyalizmde kapitalist ekonominin (üretim anarşisinin) yerine bürokratik ve parti organlarının idare ettiği merkezi planlamacılar geçtiğinden, ekonomiye iktisadî eşitlik yerine imtiyazlılar egemen olmuştur. Ülkeye birkaç bin ton muz girdiğinde bunları ilk önce partililer, sonra şehirliler, en sonda da köylüler (elbette çürümüşlerini) almışlardır. Bu da iktisadî eşitliği bozan bir durumdur. Tam sosyalizm tam da bunu sağlayamadığı için imkânsızdır.
Şimdiiii, gidin az ötede ağlayın komünikler...
Tümünü Göster