+20
Cumartesi gecesini pazara bağlayan bu gece yarısı. Ayrı rüyayı tekrar tekrar gördüm.
Ecel terleri içersinde uyandım, tekrar yattım, tekrar uyandım ve sabahı zar zor ettim.
Ailem durumdan habersizdi. Hakkımdaki en büyük detayı o dayıya vermiştim. Başkada ilerisi yoktu. Kimse olanı biteni bilmiyordu.
Ama daha dayanamıyordum, gerçekten ya kurtuluşum orasıydı ya da sonum.
Rüyama her seferinde giriyor ve beni rahat bırakmıyordu.
Erkenden yola çıktım ve araba koye girmeden o patika başında; Müsait bir yerde diyi verdim .
Şöför : Az daha var meydana yabancı hele otur
Ben : Benim isim buradadır kaptan; ac sen kapıyı
Dememle beraber arabadaki herkes bana doğru bakmaya başladı.
Kapıyı açtı ve hemen kendimi aşağı attım.
Bi sıkıntı dolmuştu içime , o bakışlar yüzünden.
Ama emin ve kararlıydım gidecektim. Zaten Başkada bir çarem yoktu .
Otları ellerimle aça aça yürümeye başladım. Yılan olmasindan endişe ediyordum yalnızca.
ilerde derme çatma bir baraka gördüm. Söylenene göre evi buradaydı. Fakat ilginç olan , her köy barakasi yanında ufak ta bir alan olurdu. Tuvalet için. Burada yoktu , ilginçti.
Sessiz adımlarla yaklaşmak en iyisi diyedir düşündüm. Hafifçe yaklaştım ve tek camından içeriye baktım. Kimse yoktu bir kaç..
O DA NE HAY ANANI gibEYiM !
Bir anda camın dibinden birisi cama yüzünü yapıştırdı.
Ne olduğunu anlamamıştım,
KOŞA KOŞA GERiYE DOĞRU gitmeye başladım.
Otları yara yara zıplaya zıplaya gidiyordum ki
Önüme çıkan bir adama çarptım.
Beni kollarımdan tuttu ,
ADAM:sende kimsin çocuk?
Ben :beee beee beennn asaf beye bakmıştım ama gidiyorum
Diyerek gitmeye çalıştım.
ADAM: Asaf benim , evime mi girdin yoksa
Bunu duyduktan sonra kanım donmuştu.
Ben ::Hayır girmedim , iyi günler size.
Diyerek kaçmaya yeltendim.
Deli Asaf ; olur mu öyle, gel bakalim bir çay içelim.
Ben : yok teşekkür ederim
Deli Asaf : Gel sen gel
Diyerek kolumdan tutup çekiştirdi.
Görünüm olarak, saçı sakalı birbirine karışmış, yeşil gö