0
Uzun vadeli sonuçlar için yola çıkan insanın bilmesi gereken son gereklilik, inziva kültürüdür. Erkek, kendine dönmeyi ve kapanmayı bilen kişidir. Bilmeyen, erkek olduğunu sanmaktadır, erkek filan değildir o kişi. Erkeğin canı sıkılmaz çünkü yürüttüğü ya da yürütmeye hazırlandığı bir savaş olduğunu bilir, sürekli bir uğraşı vardır ve onunla hemhal olur. Bu nedenledir ki, inzivaya çekilmek, bir yöntem olarak erkeklerin asla ama asla es geçmemesi gereken bir kültür hâline gelmelidir. Büyük yazar John Fante’nin sözlerini tahrifata uğratmak gerekirse: Çünkü bir erkeğin yalnızlığı, meyve verir.
Son sözler: Bir ev bir günde de yapılır fakat her akıllı insan bir hafta parkta yatmak pahasına daha sağlam bir ev yapmayı göze alan insandır. Hız ve tüketme çağında yaşadığımız gerçeği sizleri korkunç bir yanılsamaya sürüklemesin. Hayır, tek bir gün değildir kazanılacak olan, bir şey kaybetmiyorsunuz, siz, temelleri sağlam olmayan bir ev yapmanın peşine düşerek, her rüzgârda yıkılan evinizi hatalarınızdan ders çıkartmadan tekrar ve tekrar yapmayı hayat bellemişsiniz sadece. Bunu yaparken, size malzemeyi satanların kim olduklarını ve bu işte onların bir parmağı olup olmadığını aklınıza getirmeden hareket etmek hatasına düşüyorsunuz. Oysa gerçek bir erkek için hayat, misina ile sefilce tek tek balık avlamaya çalışmakta değil, iki gün aç kalarak ağ yapmak ve besin ihtiyacı konusunu tamamıyla kapatmayı başarmak çabasındadır. Yani, biz ne zaman yaşayacağız gibi sorulması muhtemel soruya yönelik olarak, önce soruyu soranın yaşamaktan ne anladığını sorgulamasını isteriz, sonra devam ederiz: sizin yaşamdan saymadığınız bitimsiz savaş, bir erkeğin kanıyla kazandığı yaşdıbının ta kendisidir; kişisel tarihini kendi elleriyle yazmasının tek yoludur bu.