+16
kapıyı çarptı gitti... balkondan baktım... uzaktan parmağını salladı... ağzını okudum "ananı gibicem" dedi...
annem halen ağlıyordu... "abine söyleyeceğim... oğlum sen neye bulaştın... bu nasıl kız... "
"anne ... vallahi ben de bilmiyorum... bu .. bu bir anda canavara dönüşüyo... söz... bitiricem... bu kaarını bende beklemiyordum... "
" oğlum bu kız mıydı uğruna cezaevinde yattığın... bu muydu mahkemelerde sürükleyen seni... allahım benim günahım neydi... kaybol gözün görmesin seni... rahmetli babanın kemikleri sızlıyor şu anda... kaybol kaybbboooll"
çıktım evden... sahillerde salak salak dolaştım... sevgililere baktım... ne kadar iyi davranıyorlar birbirlerine... neden böyle normal bir kız arkadaşım yok ki benim... ben mi bir yerde hata yapıyorum acaba... kendimi saydıramadım öyle ya ...
aradım hanımefendiyi... telefonu "efendim birtanem" diye açmaz mı...
"efendini de bitaneni de giberim lan senin" dedim...
tık diye telefon kapandı... tek kelime etmedi...
bir daha aradım... çaldı çalı açmadı...
bir daha aradım... meşgule attı...
bir daha aradım... ulaşılamadı...
eve geldim...
yattım uyudum...
sabah uyanıp giyinip çıktım...
bakkala girip kısa marlboro aldım... bakkal " seni az önce biri sordu oğlum... takım elbiseli bir adam... pek tekin gelmedi... eve dön istersen... adam bi garipti diyim ben sana"
"müteaahhitin adamıdır o" dedim... "bizim evi müteaahhite vercez ya"
çıktım bakkaldan... köşeyi döndüm.. siyah bir minibüs kesti önümü... kapı açıldı... " gir birader" dedi içerideki adam... "ne alaka" dedim... "gir giberim senin ecdadını... GiR LANNN"
geriye doğru bi adım attım... arkadan biri girdi koluma.. itti beni arabanın içine... ayağım arabanın basamağına takıldı... yüzü kapaklama uçtum koltuğa... kafamı kaldırdığımda burnumun üstüne yerleştirdi goril... gözlerimde yıldızlar dolaştı... yıldırımlar sevişti... bayılmışım... ayıldığımda otobana çıkmıştık bile... burnuma iki tane peçete sokmuşlar... ağzım sıkmış yanlardan biri... öpücük atar gibi bir yüz ifadesiyle gidiyorum elelamin arabasında... "abi... aaabi... ne yaptım size... nedir konu... " dedim...
arka koltukta oturan abi konuştu dişerini sıkarak...
"sen benim bacıma naaptın lan itoğlu it ?"
"kime nesrin'e mi"
"nesrin'e evet... naaptın lan sen benim bacıma... atayım mı lan senin leşini ormana... ha ?"
"abi naapmışım ben yaa... inan bana hiçbirşey yapmadım... arkadaşız biz sadece... esas senin kardeşin beni hayatımı mahfetti... ruh hastası senin kardeşin"
öne doğru seslendi abi... çık şu çıkıştan... orman yoluna doğru... fazlalıklardan kurtulacan aga... ben hep böyle yaptım hayatımda... çok birikmiş gereksiz insanlar istanbulda... doğal süreçlere katkımız olsun... azaltalım nüfusu... "
"abi bak... yemin ediyorum benim bi suçum yok... senin kardeşin kavga etmeyi yaşam biçimi haline getirmiş... sorunların tamamı onun eseri... " dedim ve hafif geriye doğru dönmeye çalıştım... sert bişeyle kafama vurdular... yine kıvılcımlar, şimşekler falan... ayıldığımda yol kenarında bariyerlere oturmuş halde buldum kendimi... minibüsün gidişi tozlu ve patinajlı oldu... telefonum çaldı o an... açtım...
"efendim nesrin"
"aşkım iyi misin?"
"değilim nesrin... abin ve adamları beni kaçırıp darp ettiler... nerede olduğumu bile bilmiyorum şu an"
"yaaaa... inanamıyorum abime yaaaa... aşkım... duymuş ilişkimizi... biraz mafyatiktir kendisi... ama salağın tekidir... akşam ağzına sıçarım ben onun... sen nerdesin ?"
"poyrazköy falan herhalde... ya da riva tarafları herhalde... ileride tabela var... polisi arayacam ben... nerde olduğumun pek önemi yok... seni ve abini hayatımdan çıkarıcam... uzaklaştırma kararı çıkarıcam görürsün... alayaınızın ecdadını gibicem... görürsünüz" dedim ve telefonu direk yüzüne kapattım...
ulan yazık bana beeee
hakkaten... yazık...
Tümünü Göster