-
1.
0Eve taşınalı yaklaşık iki hafta olmuştu. Artık yavaş yavaş alışmaya başlamıştım hatta evi bayağı sevdim diyebilirim. Ev biraz eski olsa da gayet yaşanabilir. Tipik rum konaklarına benzeyen iki katlı bir ev. Aslında dışarıdan bakıldığında bir hayli ihtişamlı görünse de köyde olması sıkıntı. Gerçi arabam var ve bedava ev bulduğum için kaçıramazdım tabi ki. Evet ev bedava. Zaten hep şanslı olduğumu düşünmüşümdür. Veya çıkarcı diyelim biz buna. Ev arkadaşım Kazım'ın köy evinde kalıyoruz. Kazım asla akılda kalıcı olmayan gördüğünüzde hatırlamayacağınız biri gibi. Hatta sessiz sakin biri olması nedeniyle hatırlamamanız daha olası. iki yıldır tanışıyoruz üniversiteye başladığımızdan beri. Zorunda olmadıkça pek konuşan insan içine karışan bir tip değil. Sınıf arkadaşım. ilginç bir şekilde yakınız iki yıldır. Pek kimseyle konuşmayan Kazım benimle ilk tanıştığından beri samimiyiz diyebilirim. insanlara karşı çok sıcak olmasa da kendi arkadaş çevremizde gayet eğlenceli biri. Her neyse...
Aslen Muğlalı ancak ailesi Mersine taşınmışlar. Nedenini sorduğumda iş yüzünden falan diyerek geçiştirdi. Çokta önemi yok zaten. Muğla'da kampüse arabayla yarım saat , kırk dakika uzaklıkta bir köyde yaşıyorlarmış. Yani artık bizim yaşadığımız evde. Üç dört yıl önce taşınmışlar.
Bu arada ben mi kimim? Ben Cengiz. Aslen Denizliliyim. Ailenin tek çoçuğuyum. Kazımın aksine daha sosyal, aktif biriyim. Sıtkı Koçman Üniversitesinde Sosyoloji okuyorum. Her neyse bizi biraz tanıdığınıza göre hikayeye artık başlayabiliriz.
başlık yok! burası bom boş!