-
51.
+2o an barıştık sanki hiç burnundan yarım kilo kan dökmemişim gibi. hiç olmamış gibi. elini omzuma koydu yürümeye devam ettik, kafamız hala bir milyondu. kulaklığın birini ona birini bana takıp telefondan çıldırmalık parçalar açtım, öyle umarsızca yürüyorduk. yaşadığımız yer ile olduğumuz yerin alakası bile yoktu.. ne kadar yürüdük öyle bilmiyorum ama güneş hafif hafif yüzünü gösteriyordu ki eve doğru yola koyulduk. belki 1 saat daha yürüdükten sonra apartmanın önündeydik ;
- gelmeyecek misin dostum ?
× yok moruk sen gidip yat benim bir kaç işim var.
tamam diyerek eve geçip kendimi yatağa attım. anında sızıp kalmışım.
başlık yok! burası bom boş!