-
901.
+20 -1salonda kahvelerimizi yudumlarken hiç tahmin etmediğimiz bir şey oldu.
balkona bir ışık hüzmesi indi, salondaki herkesin gözünü alacak kadar parlaktı.
tül perdeler havalanırken, sanki ağır çekimdeymişcesine adımlayan cebrail'i sonunda seçebildim.
müge kolumu sıkıca kavrayıp kadın hisleriyle olayların kötüleşeceğini seziyordu adeta.
lucifer ise kahvesini yudumlamaya devam etti.
cebrail; cehennemden türlü oyunlarla çıktın.
lucifer; bu kez değil.
cebrail; seni efendimizin emriyle oraya bırakmaya geldim iblis...
lucifer; bu kez değil.
cebrail; senin hiçbir meleğe gücün yetmez... (dedi bunu öyle bir tonda söyledi ki, bağırmamıştı ama tüm dünyada yankılanmış olmalıydı, hiddetliydi)
lucifer; bu kez değil cebrail...
cebrail elindeki meşe asası ile öfke ile lucifer'in üzerine adımladı.o an müge olduğu yere bayıldı.
onu son anda tuttuğumda dönüp olan bitene baktım...
lucifer; sana bu kez değil demiştim cebrail... (cebrail'i boğazından tutup duvara kadar kaldırmıştı, bu imkansızdı... hayret içinde sadece bakakaldım)
cebrail; sen nasıl.!!sen na-sı-l ( cebrail de benim kadar şaşırmış görünüyordu ve gittikçe ışığı parıltısını yitiriyordu, lucifer boğazını sıkmaya devam ediyordu, gözlerinde alev kırmızısı bir renk vardı... son defa sana bu kez değil demiştim diyerek cebrail'i pencereden dışarı fırlattı, cam kırıkları tüm sokağa dökülmüştü...
cebrail kırılan kanatlarına baktı, sadece baktı, sonra kafasını yukarı kaldırarak balkona çıkan lucifer'e baktı... şaşkınlıkla tekrar kayboldu...
başlık yok! burası bom boş!