/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 276.
    +9 -1
    26.Bölüm

    Ankaraya döneli bir hafta olmuştu.

    izmirde her şey ters gitmişti. istanbuldan kuzenim Kutay bize kalmaya gelmişti. Kutay esmer tenli kumral uzun saçlı yeşil gözlü bir bebeydi. Yakışıklıydı hani. Benim kadar olmasada. Benden bir yaş küçüktü.

    Bize geldiğinden beri sürekli gezelim de gezelim diyip duruyordu.

    "Ya abi ankaranın neresini gezeceksin? Kır kıçını otur işte" diyordum.

    Bir sabah babam "oğlum kuzenini gezdirsene gidin bir sinemaya gezin kaç gündür evde tıkıldınız kaldınız."

    Emir büyük yerden gelmişti. Bügün o sinemaya gidelecekti. Bakmayın siz onun öyle yumuşak konuştuğuna misafir olduğu için öyle konuşuyordu.

    "Tamam baba" dedim istemeye istemeye.

    "Var mı paranız" dedi. Tabiki yoktu.

    "Yok baba" dedim boynumu bükerek. Cüzdandan ikiyüz lira çıkarıp masaya koydu. Parayı aldım, cebime attım. Kahvaltımızı yaptık. Duşumuzu aldık. Saça fön falan derken saat 1 olmuştu. Dolmuşa bindik. Bir yarım saat sonra avm'deydik. içerisi haftasonu olduğu için normalden fazla kalabalıktı. Çok acıkmıştım.

    "Yürü la gidelim" de Bir şeyler yiyelim dedim. Burger King'den hamburger patates aldık. Bir masaya oturduk. Ben tam patatesimden bir tane alırken biri artık kasıtlı mı yaptı yanlışlıkla mı bilmem tepsiyi üzerime boşalttı. Kola kucağıma akmıştı. Patetesler her tarafımı yağ etmişti. Kısacası yine rezil olmuştum. Tam kalkıp dallamaya vuracakken kız olduğunu farkettim. Yumruğumu indirdim. Kız bana göre çok güzeldi.

    Makyajı biraz fazla abartmıştı, belki ondan bu kadar güzel görünüyordu. Saçları karameldi. Uzun denemicek saçları vardı. Saçlarını yanlara doğru salmıştı. Kısa boyluydu. En fazla 50-55 kiloydu. Kısa ollmanın verdiği bir avantaj'dı zayıf olması. Alnında ufak bir dikiş izi ve sağ yanağındaki gamzesindenden başka yüzünde her hangi bir pürüz yoktu. Zaten yarayı fondotenle kapattığı için az buçuk belli oluyordu.

    Kız masum bir sesle söze girdi.

    "Çok çok çok özür dilerim. istemeden oldu."

    Üzerimi elimle çırparken ciddi bir tavırla "önemli değil" dedim.

    "Hayır! Önemli kıyafetlerinizi mahvettim" dedi.

    Elimi gerek yok manasında açarken "Gerçekten önemli değil" dedim. Etrafımızdaki herkes bize bakıyordu.

    Kız itiraz ediyordu. "Size bir pantolon birde t-shirt borcum var. Ben borçlu kalmayı sevmem" dedi. Lütfen şurdan üzerinize bir şeyler almama izin verin" diyerek YKM'yi gösterdi. Başka çarem yoktu. Kabul ettim, çünkü kız çok ısrarcıydı.

    Kutay kıkır kıkır gülüyordu. Ona döndüm azımın içerisinde "seni ... " dedim. Sonra sesli olarak "Kutay sen burda kal ben on dakikadan geliyorum" dedim. Kutay onaylarak başını salladı. Bunu yaparken hala gülüyordu.
    Kız önde ben arkada YKM'ye girdik.

    Bu halimle tıpkı altıma işemiş gibi duruyordum. Utancımdan yerin dibine girmiştim. Kız bana kıyafet seçerken ben bir köşeye oturup beklemeye başladım. Kız beden ölçülerimi sormamıştı bile. Beş dakika bekledim. Elinde kıyafetlerle çıkageldi.

    Soyunma kabinine girdim. Elbiseleri denedim. ikiside tam olmuştu. Ama bunların bana olacağını nerden biliyordu ki. Kıyafetlerin etiket fiyatlarına baktım. 60 TL t-shirt 120 TL pantalon.

    Bu kız ya salaktı. Ya da zengin. Ben ikisi birden olduğuna kanaat getirdim.

    Soyunma kabininin kapısını açtım çıkıyordum ki ayağıma bir şey takıldı. Yere kapaklandım. Kız ilerde oturmuş benim çıkmamı bekliyordu. Yere düştüğümü görünce koşar adım yanıma geldi.

    "Bunlar ne biçim soyunma kabini" diye söylendim. Soyunma odasının tabanı zeminden aşağıdaydı. Tabiki takılıp düşmem çok normaldi. Şansızlıklar hep beni buluyordu. Kız üstümü başımı çırparken

    "iyi misin Alp?" Dedi.

    "Bir saniye bir saniye sen benim adımı nerden biliyorsun?"
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Panpa prim için yazıyosan okumayacağım yaz okuyan okur şukulahan şukular niye nazlanıyonuz amk
      ···
   tümünü göster