-
51.
+43 -5Arkadaşlar, en azından ilk parta şuku atında trende girelim. Burda emek veriyoruz. Şuku atanlar da sağolsun.
Kendi kendime kuruyordum. Acaba böyle olsa, şöyle olsa. Ama yok olumlu, mantıklı bir neden bulamıyordum. iki gün boyunca düşündüm. Haftasonu olduğu için bolca düşünme fısatım olmuştu. Okula geldiğimde darmadağındım. Aklım yerinde değildi. Esrarkeş'ten farksızdım. Kimi seviyordum. Denizimi? Bana herşeyini sunmuş Aslıyı'mı? Kafam karışıktı. Beynim patates olmuştu. En arkaya oturdum. Aslının gelmesini beklemeye başladım. Aslı kapıdan girmişti. Kısa bir sırt çantası, gri incecik bir çorap, 15 cm'i geçmeyen bir etek, üzerinde de, basit bir okul gömleği. Yine kendine hayran bırakmıştı beni. Azım açık seyrediyordum. Yanıma geldi. iğrenç bir ses tonuyla "Naber ezik" dedi. "Ne oluyoz amk lan. Senin amacın ne? Ruh sağlığın yerinde mi senin?" Ufacık bir sırıttı. "Sadece bir an için zaaf gösterdim, hemen üzerime atladın. Asıl senin derdin ne? Ben o kadar basit, çabuk çözülen bir kıza benziyor muyum?" Ben de oturduğum yerden bir hışımla kalktım. "Peki yaptığın onca şey, benim kalbimi kırdı. Bana hiç acımadın mı sen?" Hala o aşağılayıcı yüz ifadesini takınıyordu. "Tabiki de hayır" dedi. "Sen ne kadar bencil ne kadar küstah bir kadınsın" dedim. "Beni anlayacaksın bunların hepsi senin iyiliğin için" deyip bana sırtını döndü, gidiyordu. Kolundan tuttum. Kendime doğru çektim. O kadar hızlı çekmiştim ki birbirimizin nefesini yüzümüzde hissediyorduk. Kalbi hızla atıyordu. Benim kalbiminde onunkinden pek farkı yoktu. Yavaş şekilde burunlarımızı birbirini değdirdik. Şimdi onun ıslak dudakları yine kurumuş dudaklarımda bulmuştum. Gözlerimi kapatmıştım. Etrafımızdakiler bağırışıyor kutluyor tebrik ediyor bazılarıda gülüyordu. Umurumda değildi. Aslının da umrumda değildi. O benim boynumdan tutmuştu. Ben kalçasından sıkıyordum. Belkide aklımda kalan en iyi en duygusal hatıraydı. Bizim öpüşmemizi Türkçe hocasının konuşması bozmuştu "Ne oluyor burda?"
başlık yok! burası bom boş!