/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +23
    Aslı hemen toparlanmıştı. Ben ne yapacağımı bilemez bir şekilde kalakalmıştım. ikimizin bedenleride ter içinde kalmıştı. Kapı aralıksız çalıyordu. Gelen her kimse acelesi olduğu kesindi. Aslı telaşlı bir şekilde kapıya yöneldi. Bende onun hemen arkasından. Kapıyı açtı, kafasını kapıdan dışarı uzatmıştı. Vucudu evin içerisindeydi. O mükemmel kıvrımlı kalçası şuan bana bakıyordu. O kapıya bakarkan arkasına geçtim. Belinden tutup omuzlarını öpücük kondurmaya başladım. Aslının durumdan şikayetçi olduğu söylenemezdi. Gelen Aslıların komşusuydu. Babası komşusuna kızı hergün kontrol etmesini tembihlemişti. Ben öpmeye devam ederken tok ve güçlü bir erkek sesi "her şey yolunda mı Aslıcım diye" söze girdi. Adamın sesi beni ürpertmişti. Çok ciddi bir ses tonu vardı. Adamı görmediğim halde iri yarı olduğuna oldukça emindim. Aslı "her şey yolunda tek başıma oturuyorum işte" dedi. O ses yine "istersen gelebilirim" dedi. "Vay fırsatçı pekekent" dedim içimden. Aslı adamın teklifini nazikçe reddederek kapıyı kapattı. Sırtı dönük olan Aslı şu anda bana karşı dönmüş durumdaydı. Kollarımı Aslının sağ ve sol yanına kapıya doğru yapıştırdım. "Kurtluşun yok benden canım" deyip öpmeye başladım. Şimdi boynundan aşağı öpe öpe aşağı iniyordum. O ise belimi kavrayıp kendisini çekiyordu. Göğüslerine geldiğimde beni sert bir şekilde itti. Çok şaşırmış bir şekilde Aslının ne diyeceğini merak ediyordum. "Bu kadar yeter. Daha ilerisini sevdiğin kişiyle yaparsın" diye, ya bana laf sokmuştu ya da gönderme yapıyordu. Gözlerimi büyütmüş, şaşkın bir ifadeyle ona bakıyordum. Dudağıma masum bir öpücük kondurdu. "Ben duşa giriyorum." Sudan çıkmış balığa dönmüştüm. Hevesim kursağımda kalmıştı. Kapı önünde kalakalmıştım. Kalbim mi kırılmıştı? Aynada yansıyan tipime baktım. Yüzümde sivilceler kırmızı nokta halinde duruyordu. Saçlarım ve kulaklarım uyumsuzluk içindeydi. Kısa saçlarımdan ter ince bir çizgi halinde akıyordu. Hala bütün vücüdüm sıcaktı. Suyun fayansa değip çıkardığı ses kendime gelmemi sağlamıştı. Hızlı adımlarla banyoya daldım. Kapının kilitli olması gerekirdi, ama değildi. Aslının o esmer vucudü tüm çıplaklığıyla karşımdaydı. Vucüdündan sular hızlı bir şekilde yere iniyor ve fayansa çarpıp etrafa sıçrıyordu. Aslı beni görünce utanması gerekirdi, göğüslerini elleriyle kapatması gerekirdi, ama yapmadı. Yanıma geldi, elini kaldırıp yüzüme sert bir şekilde indirdi. Canım yanmıştı. Duygusuz bir yüz ifadesi vardı. Kızgın mı, üzgün mü anlayamıyordum. Başını sağa solo salladı, gözlerini büyüttü. "Haddini aştın Alp. Çık dışarı!" Diye bağırdı. Birdakikada içinde ne değişmişti? Onu çıplak görmem mi bu kadar değişmesini tetiklemişti. Oysa daha beş dakika önce bütün vücudunu bana sunmuştu. Hiçbir şey demedim. Koşar adım evden çıktım. Çıkarken kapıyı sert bir şekilde vurdum. Eve geldim. Odama kapandım ve yastığa kafamı koydum. Kendi kendime söylenmeye başladım. "Amacın neydi kızım? Neden durdun? Neden tokat atttın?" Emindim bu soruların hepsinin cevabını alacaktım.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster