1. 1.
    0
    Öğrenciyken kırık dökük, küçücük, soğuk evime gelen giden çok olurdu. Paramız olmazdı bazen dışarı çıkmaya ama oturup sabahlara kadar Güzel Marmara içip kağıt oynardık. Az paramız varsa Taksim'de ucuz barlara gidip bol sulu bira içerdik. Bitlenirsek orta ölçekli barlara...

    Sabahçı kahvelerinde sabahlar, güneşin doğuşunu seyrederdik Dolmabahçe'ye karşı. Beşiktaş-Ortaköy hattını yürürdük paramız yok diye. Şimdi her yere, hatta bakkala bile arabayla gidiyorum, lüks mekanlarda şişe açtırıyorum ama ne o dostluk var, ne o mutluluk, ne de evime gelen giden.
    ···
   tümünü göster