0
DUR!".
"Dur diyorum sana." diye bağırdı Burak General. Bir anlık panik sonrası kollarını indiren uzaylı kendi dilinde konuşmaya başladı. Konuşma şekli sesin yankılanmış haliydi. Zaten bu gördüklerimizin ve duyduklarımızın haricinde alışılmış bir şey beklemek saçma olurdu. Bu enteresan duruma her geçen zaman biraz daha alışmıştık. Artık iletişim kurmanın bir yolunu düşünür olmuştum. Bu sessiz bekleyişe bir son vermek istiyordum. içimdeki korkuyu bir kenara atıp, ayakkabı topukları her yere deydiğinde yankılanan sesle birlikte heycanımdaki seviye doruk noktalara ulaşsada uzaylının yanına doğru yavaş adımlarla ilerledim. Herkesin gözü pür dikkat üzerimdeydi. Meraklı ve endişeli gözlerle beni izleyenlerin bir kaçı sanki birsey olucakmış gibi, etrafıdankileri kendilerine siper ettiler. Kararlı adımlarından hiç taviz vermesemde içten içe korkum soğuk kanlılığıma baskın gelmiş ve bana ölüme yürüyor hissi vermiş gibiydi. Soğuk terler her adımımda yüzümden yere damlıyordu resmen. Artuk o an gelmişti. insan oğlu bu dünyadan olmayan bir varlıkla ilk defa temas kuracaktı.