-
1.
+3Beren ile kitaplar hakkında konuşmaya devam ediyorduk. Birgün oturuyorduk kitaplar hakkında konuşuyorduk. Kukugiben dedi. Efendim dedim. Neden bu kadar farklısın dedi. Bilmem dedim. Çantasını aldı geldi ve içinden bir kitap çıkardı.
Gabrial Garcia'dan Yüzyıllık Yanlızlık kitabını çıkardı. Okumamıştım o kitabı. Okudun mu dedi? Hayır dedim. Emin misin dedi. Evet dedim. Elif Şafak'ın kitabınada öyle demiştin dedi. Okumamıştım çünkü dedim. Hayır okumuştun dedi. Suratına baktım şaşkın biçimde. Yüzündeki ifadeden anlamıştım okuduğunu dedi. Gülümsedim. Daha sonra hatırladım. Sildim gülümsememi geçmedi. Hiçbirşey geçmedi. Bunu okumamışsın ama dedi. Gerçekten okumadım dedim. Dinle o zaman dedi ve katlı olan bir sayfayı açtı ve bana uzattı;
Beren : Bu sayfayı okuyunca aklıma sen geldin.
Kitabı aldım ve okudum ;
Yüreğini kolla, ölmeden çürüyorsun.
Suratına baktım. Gülümsüyordu. Gülümsemedim bu sefer. Farkındaydım çünkü.
Geri uzattım kitabı. Telefonu mu ve kulaklığımı çıkardım tak dedim. Taktı.
Açtım o şarkıyı.
https://www.youtube.com/watch?v=QXn_m47lXW0
Her dinlediğimde sen geliyorsun aklıma dedim. Dinlemeye başladı.
Sen gülünce güller açar gülpembe
Bülbüller seni söyler
Biz dinlerdik gülpembe
Sen gelince bahar gelir gülpembe
Dereler seni çağlar
Sevinirdik gülpembe
Güz yağmurlarıyla
Bir gün göçtün gittin
inanamadık gülpembe
Çıkardı kulaklığı. Gülümsedi tekrar. Güneş gibi parlıyordu ulan gülümseyince. Bakamadım daha fazla o güzel gülüşüne.
Dedim ya utanıyordum. Asosyalim ben.
Kalktı gitti daha sonra.
başlık yok! burası bom boş!