0
7. Bölüm
Kulaklarım duymuyordu. Ekrem’in kafasının arkasında kocaman bir delik vardı. Kanları etrafa sıçramıştı. Hiçbir şey hissetmiyordum. Öylece kalakaldım, ta ki Ekrem’in adamları kapıyı kırmaya çalışana kadar. O anda ödüm patladı. Balkona doğru koştum ve denize atladım. O sırada kapının kırıldığını duydum. Hemen hızlıca yüzmeye başladım. Zamanında babam bizi hep yüzmeye boğaza getirirdi. O yüzden yüzme biliyordum şükürler olsun.
Onlardan uzaklaşıp uygun bir yerde denizden çıktım ve tabancayı denize attım. Biraz yürüdükten sonra dolmuşa bindim. Balat’a yakın bir yerde indim ve doğruca eve koştum. Kardeşim beni hazır bekliyordu. Üstümdeki kıyafetleri değiştirdim ve bir çantaya birkaç kıyafet doldurup hızlıca evden dışarı çıktık ve kardeşimle beraber koşa koşa Balat’tan dışarı çıktık. Artık Ekrem’in adamları bizim peşimizdeydi. Istanbul’da duramazdık. O yüzden Istanbul’u terk etmeliydik.
Uzun süre yürüdükten sonra artık günbatımıydı. Kardeşimle beraber bir otoparka girdik. Oradan bir araba arakladık ve doğruca Istanbul’dan dışarı çıkmak için yola koyulduk. Gece yarısına kadar ben sürdüm. Kocaeli’yi geçmiştik. Arabanın benzini azaldığı için bir benzincide durduk ama çalıntı araba olduğu için anahtarı bizde değildi. Bende bagajı açtım ve bir bidon aldım.
Çaktırmadan bir kamyonun arkasına saklanıp bidona benzin doldurdum ve arabaya benzini doldurdum. Sonra bir kez daha gidip aynı şekilde bidonu doldurup bagaja koydum ve yola devam ettik.
Yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu. Arabayı kenara çekip direksiyonu kardeşime devrettim. Yan koltuğa geçip uyudum. Uyandığımda hava aydınlıktı. Etrafımda ağaçlar vardı. Hayatımda gördüğüm en güzel manzaraydı. Hayatımda ilk kez sabah gecekondu görmeden uyanıyordum. Kardeşime nerede olduğumuzu sordum. Balıkesir’de olduğumuzu söyledi. Artık Istanbul’dan uzaklaşmış olmalıydık. Ekrem’in adamlarının bizi bulamayacağı bir yerdeydik.
Kardeşime burada bir köy bulup çiftçilik yaparak geçinebileceğimizi söyledim. En azından şehir merkezinde dilencilik yapmaktan daha iyidir. O da kabul etti. Bir köy gördük. Araba çalıntı olduğu için ondan kurtulmak zorundaydık. Dolayısıyla arabayı yoldan çıkardık ve durdurduk. Arabandan inip bagajdan benzin bidonunu ve torpidodan birkaç kibrit aldım. Benzini arabaya döküp kibriti attık ve oradan koşarak uzaklaştık. Araba patladı. Bizde köye yürüyerek gittik.
Köye vardıktan sonra kahveye gittik, bizi çok hoş karşıladılar. Rastgele bir yere oturduk ve bize neden geldiğimizi sordular. Ben de iş aradğımızı söyledim. Arkada oturan yaşlı bir adam çiftliğine bakacak eleman aradığını söyledi. Biz de kabul ettik. Daha sonra kahveden çıktık ve bize kalacak yer ayarladılar. Artık kardeşimle beraber yeni bir sayfa açmaya hazırdık.
Hikaye bitti arkadaşlar zamanını ayırıp okuyan herkese teşekkür ederim. Şukularınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.
Tümünü Göster