Selamlar pampalarım size mafya hikayesi anlatıcam doluşun. Daha önce açtım bu başlığı ama tutmadı bir kez daha açtım. Kuzen gibme hikayelerine benzemez. Şukularınızı yorumlarınızı ve rezlerinizi bekliyorum. Hikayeyi uzun partlar halinde atacam. Iyi okumalar.
HIKAYEDEKi OLAYLAR VE KARAKTERLER TAMAMEN KURGUDUR. HIÇBIRININ GERÇEKLE ALAKASI YOKTUR.
Önceki hikayelerim:
- (bkz:
rüya mı gerçek yoksa gerçek mi rüya)
- (bkz:
teknoloji harikası)
- (bkz:
açıklanamayan cinayetler)
- (bkz:
bir istanbul şiiri)
- (bkz: bir ilişkinin başlangıcı yükselişi ve düşüşü)
1.Bölüm
Yıl 1964, yer Balat. Fakir bir ailenin çocuğuyum. Benden bir yaş küçük bir kardeşim, sarhoş ve kumarbaz bir babam ve herşeye rağmen güleryüzünü ve iyi niyetini ekgib etmeyen bir annem var. Babam eskiden çok iyi bir insandı. Bir bakkalı vardı. Her akşam eve ekmek getirirdi. Ta ki kumarla tanışana kadar. Ilk başta eve ekmek getirmemeye başladı, daha sonra gecenin yarısında eve sarhoş gelmeye ve bizi dövmeye başladı. Bakkalını kaptırdı ve para kazanmak için beni okuldan alıp başka marangoza çırak olarak verdi. 20 yaşındayım ama sadece orta üçe kadar gidebildim. Kardeşim de 19 yaşında ama o da yaramazlığı yüzünden benim okuldan ayrılmamdan bir, iki yıl sonra okuldan atıldı. Evde annemle birlikte çamaşır yıkıyor. Babam ise daha sonra ayı oynatıcılığı yaparak para kazanmaya çalıştı ama borca batmıştı. Artık eve eskisi gibi ekmek getirmiyordu.
Her zamanki gibi geceye doğru evde kardeşimle ve annemle oturuyorduk. Annem örgü örüyor, ben de kardeşimle birlikte öylece oturuyorduk. Ansızın kapı çaldı. Kardeşim kapıya gitti. Iki tane polis memuru gelmiş. Annem telaşlı telaşlı kapıya gitti. Arkasından ben de geldim. Babamın cesedini Pendik sahilinde bulmuşlar. Bunu duyan annem üzüntüden yıkıldı. Ben de çok üzüldüm. Birkaç yıl öncesine kadar çok iyi bir insandı. Bizim mahallenin dost canlısı tefecisi Ekrem yüzünden öldü. Bu Ekrem denen şerefsiz yılan önce sana dostça yaklaşır, seni kumara alıştırır ve borçlandırır. Evini, dükkanını, arabanı ve en son canını alır. Hatta söylentilere göre ailenden borcun geri kalanını ister bir de pişkin pişkin. Yavşak bu mahallenin fakiri olarak doğar sonra diğer insancıkları kandırır, cebine kadar soyar ve boğaz manzaralı bir daireye taşınır. Fakir zengin dinlemez, dolandırır.
Polisler gidince sinirden odama gittim ve avazım çıktığı kadar bağırdım. Komşular bize bakıyordu. Annem biraz daha sessiz olmamı, komşuların bize baktığını söyledi. Mahalleye rezil olmuşuz! Aman Allahım! Ulan şurda kendini bilmez bir o.. çocuğu yüzünden babamın ve bizim hayatımız mahvolmuş. Hatta bu durumdan en çok etkilenen annem olmuş, gelmiş bir de çığlığım yüzünden mahalleye rezil olduğumuzu söylüyor! Evde 5 dakika daha duramazdım, attım kendimi sokağa. Bizim arkadaşlar top oynuyorlar. Gittim onlara katıldım. Gece boyunca top oynadık, dertleştik, şakalaştık, karı-kız konuştuk. Sonra dağıldık.
Eve giderken bizim kapının önünde bir adam gördüm. Hemen çöp kutusunun arkasına saklandım. Kapıda annem vardı bu adamla konuşuyordu ama tatsız bir konuşma gibiydi. Muhtemelen Ekrem’in itiydi. O anda kendimi kaybettiğimi hissettim. Çöpün arkasından çıkıp adamın üstüne atlamam bir oldu. Makineli tüfek gibi yumrukluyordum şerefsizi. Annem ve kardeşim beni ayırmaya çalıştı. Ardından birkaç komşu da eklendi. Beni o herifin üzerinden zar zor aldılar. Adam kalkıp birşeyler bağırarak uzaklaştı.