0
2004
Bu olayın üzerinden, on dört yıl geçmişti. Didem, bu süre içerisinde birçok kurum için casusluk yapmıştı. Bilgisayar korsanlığı. Bu meslekten hoşlanıyordu, ufaklığından beri, bilgisayarla haşır neşir olduğu için neyin ne olduğunu çok iyi kavramıştı. Tek ilgisi bilgisayardı ve bu ilgisini mesleğe dönüştürerek sevdiği işi yapmak istemişti. ilk başlarda tek hedefi, bilgisayar mühendisi olmaktı fakat babasının ısrarı ile, MIT için bilgisayar casusluğu da yapmaya başlamıştı. Fakat, yine kendisine hâkim olamayıp, casusluğun yanında evinde, kendi deyimiyle “hobi” olarak bilgisayar korsancılığı yapıyordu. Terörist sitelerini hackliyor, index atıyordu. Aşırı milliyetçi olarak doğmuştu ve öyle de ölecekti.
Uzun siyah dalgalı saçlarının altında ufak bir yara izi vardı. Ama saçları o yarayı kapattığından sorun olmuyordu. Siyah gözleri, şuanda hiçbir ışık olmayan yolda sadece araba farının yarattığı bir aydınlıkla 87 km/h hızla giden aracın önündeki yola bakıyordu. 178 cm. boyundaydı. Üzerinde siyah dar pantolon ve siyah askılısı vardı. Saçları incin bırakılmıştı, bu onu daha ciksi kılıyordu. Geniş ve büyük kalçası da erkeklerin her zaman ilgisini çekmişti.
Konuşmayı pek sevmezdi, sadece icraatını yapardı ve parasını alırdı. Çalışma stili buydu. Boş yere konuşmak, ona vakit kaybettirirdi. Amacı, evinin kirasını ve yiyecek masraflarını çıkaracak kadar para kazanmaktı fakat yıllar geçtikçe kat kat daha fazlasını almaya başlamıştı. Babasından gelen bir her şeyle yetinebilme becerisi vardı. Çoğu insanda olmayan bir beceri. Maymun iştahlılığı yoktu, elindekiyle yetinmesini çok iyi biliyordu.
Arabanın torpido gözünü açtı, neler bulabileceğine bakmak istiyordu. Birkaç CD, sahte kimlikler, ehliyet, ruhsat, bir paket Marlboro ve bir zippo çakmak. Marlboro’yu eline aldı, çakmağı da diğer eline.
Uzun zamandır sigara içmiyordu fakat bu gece uzundu. Daha da uzun olacaktı, hissedebiliyordu. Olaylar daha da karışınca, bu sigaranın verdiği zarardan daha fazla zarar alacağını çok iyi bildiğinden, sorun etmedi. Sigarayı yaktı ve o iğrenç dumanını içine çekti. O iğrenç, pislik duman ona öyle bir tat verdi ki, gerçekten muhteşemdi. Ağzı kulaklarına varmak üzereydi. O heyecanla otuz altı saniyede sigarasını bitirdi ve izmaritini camdan dışarı fırlattı. Arabanın içerisinde kalan dumanı bastırmak için camları ve klimayı da açtı, Dışarıdan gelen soğuk hava karnına ve boynuna doğru akınca Didem’in içi ürperdi.
Radyoyu açtı, açar açmaz duyduğu cümle, onda şok etkisi bıraktı.
“Didem’in ölümünden kim sorumlu? 27 Yaşındaki kız, kimler tarafından ve neden öldürüldü?”
Bu Didem, kendisiydi.
Tümünü Göster