/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 476.
    +13 -1
    FiNAL:

    Sabah uyandım. Diğer günlerin aksine daha huzurluydum. Çünkü bugün Herşey bitiyordu. Bütün bu pis ve lekeli hayatım temizlenicekti. Üstüme en sevdiğim kıyafetlerimi giydim. Herzamanki gibi Furkanın verdiği saatimi taktım. Ve iyi bir kahvaltı yaptım. Sonrasında Tarık beyi aradım.
    + Tarık bey. Günaydın.
    - Günaydın Sedat.
    + Bugün kaçta akşamki plan için bugün kaçta buluşacağımızı sorucaktım size.
    - Saat tam 00.30'da villada ol Sedat.
    + Siz nasıl isterseniz Efendim. Hoşçakalın.
    Telefonu kapattıktan sonra dışarı çıktım. Arabaya binip sahil taraflarına indim. Bir müzik açıp turladım bir süre. https://www.youtube.com/watch?v=vI4t2CnZW2I
    sonra arabayı bir yere park edip. Deniz kenarına gittim. Sabah havasını içime doldurdum. Belkide uzun süre göremeyecektim bu şehri. Gün boyunca sadece kendimle vakit geçirdim tek başıma kafeye gittim . Yürüdüm tanımadığım insanlarla sohbet ettim.
    En sonunda Furkan aradı.
    - Alo dedim.
    + Gece için hazırmısın.
    - Hazırım kardeşim. Hemde çok.
    + Tamam bak şimdi saat 01.00 da evde olucam iş bitince direk yanıma gel.
    - Tamamdır kardeşim. dedim ve kapattı.
    saat öğleden sonra 4-5 gibi Eve gidip kendime küçük bir bavul hazırladım bu sırada Tuğçey'le biraz mesajlaştık. Gideceğimi söylemedim ona. Herşey bittikten sonra arayıp planımı anlatıcaktım ona
    Geri kalan saatleride bilgisayarda geçirdim. Saat gece 12 yi geçiyordu bile. Arabama binip Villanın yolunu tuttum. Vardığımda Tam 12.34 tü. Arabadan inip seri adımlarla Villanın kapısına doğru yürüdüm dışarıda sadece bir güvenlik vardı ama onun dışında ne bahçede nede villanın içinde kimseler yoktu. Salonun ortasında etrafa bakıyordumki arkamdan birisi belime silah dayadı omzumdan tuttu geç içeri.. Tarık bey de seni bekliyordu dedi. Bu adam Tarık beyin korumasıydı. Tarık beyin meşhur ofisine geçtik. Adam dışarıda kalıp kapıyı kapattı.
    Karşımda Tarık bey oturuyordu yanında ise ayakta duran Canan vardı. Canın bacakları,vilekleri morarmış dudağıda patlamıştı.
    + Hoşgeldin beyefendii. dedi Tarık.
    - Bi..bir sorunmu vardı Tarık bey. Furkan bekliyor bizi. dedim
    + Kes lan plavrayı or*spu çocuğuu diye bağırdı.
    Bütün planı çözdüğünü anlamıştım ama nasıl. Sadece ben ve Furkanın haberi vardı.
    - Ulan senin ben am*ına koyim. diye bağırıp silahımı doğrulttum. Oda aynı anda Canana doğrulttu.
    + Hele bi dene. Denede Cananın beynini nasıl dağıtıyorum gör dedi gözlerini ayırıp gülerek.
    Silahını yere at diye devam ettirdi sözünü. silahımı yere atmak zorunda kaldım.
    - Nasıl.. Nasıl çözdün lan puşşt.
    Dalga geçer bir ses tonuyla konuşmaya başladı:
    + Sana verdiğim telefon vardı hatırlıyomusun. Yada kullandığın bilgisayarı ve girdiğin evide hatırlarsın umarım. Ama hakkını vermem gerek iyi oynamışsın oyununu. Furkan seni aradığında sinyali fark eden bir polis arkadaşım sağolsun bana söyledi. Anında bütün konuşmalarını ve epostalarına ulaştım Sedat. Benim adım Tarık Akarcan evlaadıım. Sen adımını atarken ben o adımları belirleyen kişiydim zaten. Tam şuanda bütün adamlarım Furkanın evine doğru gidiyor. Ama allahın var bunca süre karımı gibtiğinden bi haberdim. Bu konuşmalar sayesinde onuda öğrendim. Akşam yemeğe gitmeler falan. Ulan bir yıldır yanımda hoplatıyormuşsun Cananımı hahaha. Dedi. Cananın kolundan tutup karşıma getirdi. Canana silahını doğrulttu.
    + Çıkar üstündekileri dedi. Canan üstündeki tshirtü çıkarttı ağlayarak. Devam et laaaan diye bağırıp havaya ateş etti. Canan çırılçıplak kalana kadar soyundu ağlayarak. Karnında ve boynunda kemer izleri vardı. iki eliyle göğüslerini kapatıyordu. Cananın arkasına geçip kollarından tuttu ve göğüslerini kapattığı ellerini zorla açtı.
    + Tadaaa.. Hıhıhıı diye güldü. istediğin buydu demi. Bu vücut. Bu göğüsler bu züt... Silahını benim kafama dayadı bu sırada canan arkasından bir hamle yapmaya kalkıştı ancak anlık olarak elinin tersiyle Canana vurup yere düşürdü. Korkuyla gözlerinin içine bakıyordum Ve bir yandanda Furkanın ölüceğini düşünüyordum. Sonrasında Cananı ayağa kaldırığ yeniden silahı onun kafasına koydu.
    + Sen benim karımı aldın Sedat efendi bende senin Tuğçeni aldım dedi. Ve Cananın kafasına sıktı.
    sıktığı anda bir üst kattada silah sesi patladı. Şaşkın gözlerle Cananın kafasından akıp yayılan kanlara bakıyordum bir yandanda Tuğçeni aldım lafına. Silahı bana çevirdi.
    Gözlerim dolmuştu. sesim titreyerek.
    - Naptın lan Tuğçeye dedim.
    + Hahaha . Napmadımki Senin Canana yaptığının aynısını yaptım. ha tabi benim şuan Canana yaptığımın aynısınıda yapmış olabilirim. dedi Dalga geçer bir ses tonuyla . yukarı işaret ediyordu.
    O sırada Kapıda bir kaç el silah sesi duyuldu kapı açıldığın koruması yere düştü içeriye Furkan daldı.
    + Sen nasıl geldin lan buraya köpek diyip Furkana silahını doğrulttuğu sıra. Tarık'a kafa attım.
    Silahı yere düştü.
    Furkan konuşmaya başladı.
    F- Telefonlarımızı dinlediğini biliyodum. Tek zekiyi kendinmi sandın lan bin. deyip silahının arkasıyla burnuna vurdu. Allahtan senin nekadar hırslı bir bin olduğunu biliyorumda Bütün adamlarının gideceğini tahmin ettim. Çok bilen çok yanılır Tarık... bey dedi ve silahını doğrulttu.
    Furkana dur diyip kendi silahımı yerden aldım . Yerde burnunu tutan Tarık'ın kafasına bir şarjörü boşalttım hırsımdan. Sonra Furkana hiçbişey demeden odadan fırlayıp üst kata çıktım. Koridorda bir adam bekliyordu bana bi kaç el ateş etti bende ona. Omzumdan vuruldum o ise kafasından. . .
    Odaları tek tek gezdim sonunda boş bi odada Yerde Tuğçeyi gördüm. Göğsünden vurulmuştu. Koşup
    Yere çöktüm kafasını kucağıma aldım. Ağlıyarak bağrıyordum.
    - Tuğçe nolur ... Nolur yapma . Seni kaybedemem Tuğçe...
    Tuğçe hala az olsada nefes alabiliyordu. Gözlerinden iki damla yaş süzüldü bana bakıp. Konuşamadı elini kaldırıp suratıma dokundu. Ve kolları iki yana düştü.
    Hayırr... diyip hıçkırarak konuşmaya devam ettim.
    - Aşkım hadi gözlerini aç çıkalım burdan.. Nolursun beni bırakma... Geçti.. bak herşey geçti.
    Bak gidersen.. vururum kendimi ... Böyle yapınca gelmiştin hani aç gözlerini nolur ... dedim ve Bağıra bağıra ağlamaya başladım. Kapıda Furkan gözleri dolmuş beni izliyordu. Furkana döndüm.
    - Oğlum ben onsuz napıcam lan. dedim ağlayarak.
    Furkan gelip beni zorla Tuğçenin yanından kaldırdı. Bahçeden polis siren sesleri duyuluyordu.
    Çıkmamız gerek burdan dedi. Bırak beni Furkan dedim. Olmaz dedi Aşağı kata kadar sürükledi . içi ağzına kadar dolar dolu iki tane büyük çanta gösterdi bana. Hesabından para çalıcağımızı sanınca nakite çevirmiş andaval hepsini ofisinde buldum dedi.
    Ben yerde oturuyordum hala ağlıyordum. Eğilip Kafamı tuttu
    - Oğlum bak bunu benim için yapıcaksın. Al bu paraları .. Nolur Sedat.. beni dinle Al bu paraları, sahte kimliğini yak , eski evine taşın. Birimizin polisleri oyalaması gerek yoksa ikimizde yakalanıcaz Herşey benim yüzümden oldu özür dilerim... Ben yıllar sonra çıktığımda seni tekrar bulucam kardeşim. dedi ve kapıya doğru yürümeye başladı. Arkasını dönüp bana Kaaaç diye bağırdı.
    Bi an silkelenip kendime geldim bu paraları Furkan için almam gerekiyordu. Çantaları alıp. Arka kapıdan çıktım ve duvardan atlayıp ana yola kadar koştum. Yeni evin olduğu semte kadarda yürüdüm. Bazen durup ağlama molaları verdim. Bazense gerçekten yorulduğum için mola verdim.
    içerden kimliğimi cüzdanımı bi kaç parça eşyamı aldım. Sornada evi ateşe verdim. ve gecenin bi yarısı eski evime kadar daha yürüdüm elimde eşyalarla. Eve girip eşyaları bıraktım.
    https://www.youtube.com/watch?v=Mwy-ZxbKoms
    Yatağıma yattım. Sabaha kadar ağladım . Ve sabahta ağladım. Ağladıkça acılarım azalmıyordu.. Çoğalıyordu.. Tuğçe yoktu. Babam yoktu. Annem yoktu. Furkanda artık yok sayılırdı. Tam 4 gün uyumadım doğru düzgün bişey yiyip içemedim. Uyuduklarımda uykudan sayılmazdı zaten.
    ilk önce Annemin Sonra Babamın, Sonrada Tuğçenin mezarına gittim. Hepsinden özür diledim hepsiyle ayrı ayrı dert yandım konuştum. Sonra Tuğçeyle ilk çıktığımız Banka gittim. Dağlara derdimi anlattım. Sanki yanımda Tuğçe varmış gibi. Sanki hala bana sarılıyormuş gibi onlada konuştum. Sana hoşçakal dememiştim, şimdi nerdesin diye.
    Hiçbişey fayda etmedi içimdeki yanan ateşe. Yüreğim yanıyordu. Ama öyle böyle değil derinden bi ateş.. Sonra yazmaya karar verdim. Zaman ancak böyle geçerdi ... Ben 7 kişiyi öldürdüm bu iğrenç dünyada ... bide onu.. Birazdan kendimle birlikte 8 olucak. Hoşçakal...
    ---
    Sedat yerinden kalktı. Arkasında tavana asılı olan ipin altına tabure koydu. Boynunu geçirdi.
    Annesinin sesini duyuyordu.
    - Sedat hadi oğlum yemek hazır gel sofraya.
    + Tamam anneciğim geliyorum.
    dedi. Ve ayağının altındaki tabureyi yere doğru itti.
    ---
    Final sound:
    https://www.youtube.com/watch?v=lG3sFK6HEO4

    Okuyan herkese teşekkürler. iyi sabahlar ben yatıyorum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster