Burdan sonra ne yapıcaksak yapıcaz derken arkadan uzun boylu gözleri masmavi çakmak çakmak kalıplı bi adam geldi zafer, "zafer benimdir diyebilenindir" dedi aynı anda bende Mustafa Kemal Atatürk dedim Atatürk'ün lafıydı bu çokta sevdiğim bu sözdür uzun uzun bakıştık fazla uzun sürdü hatta insanlar bile bizi izlemeye başlamıştı önüne döndü adı Hakan'dı
H: elimizde ne kadar güç varsa toplayalım onlara saldırıcaz bize yaptıkları yanına kalamaz verebiliceğimiz en fazla zararı vericez cebinden bi kağıt çıkardı.
Bunlar onun mekanları en fazla kazancı burdan elde ediyo buralara saldırırsak müşterinin elini ayağını kesmiş oluruz durum değişebilir şu an çok güçlü müttefikleri olduğunu biliyoruz, buna göre davranıcaz uygun mu Ethem abi.
E: Uygundur.
B: Şimdi zaten bizden bi atak beklemiyorlar mı ?
E: Bekliycekler tabi
B: Bence direk bu şekilde saldırmak işe yarayamayabilir hazırlakları vardır pusu kurabilirler çok tahmin edilebilir bişey yapıyoruz burda, daha etkili bi plan lazım tahmin edemiyecekleri bişey.
H: Sen ne yapmak istersin
B: baştakini indirirsek direk elleri ayakları kesilebilir, o zaman çökertmemiz daha kolay olur.
H: nasıl o kadar yaklaşmayı düşünüyosun ?
B: içlerine sızarak tamam biraz uzun sürebilir ama onu öldürebilirsem kısa süreli bi incinlık olucak o anda saldırırsak parçalayabiliriz.
E: Bu da yattı aklıma
H: O zaman planımız bu, sen içeri sızıcaksın.
B: tamam o zaman ben ankaraya gidiyorum.
H: hemen başla hazırlıklarına
E: tamam ben hazırlarım onu.