+16
Haftasonuydu. Tuğçe, Tuğçenin arkadaşı Şeyla ve onun erkek arkadaşıyla yani adaşım olan Sedatla buluşucaktım.
Dışarıda buluştuk ve bir kafeye oturduk öyle sohbet edip vakit geçiriyorduk. Birden Tarıkın bana verdiği Telefon çaldı. Arayan Tarıkın adamı Fatihti.
+ Alo nerdesin
- Dışardayım abi kafede oturuyorum.
+ Yanıma gel 40 dakikaya dedi ve bir adres verip kapattı.
Tuğçe kapattıktan sonra
- Kimdi o aşkım
+ Hiç ya önemli değil
- Öylemi diyosun
+ Evet kızım allah allah
Sedat hemen araya atladı ya önemli değilse önemli değildir nedir bu kız milletinin güvensizliği diyerek lafı değiştirdi.40 dakika sonra babamın yanına gitmem gerektiğini söyleyerek vedalaştım ve kalktım.
Fatihin dediği yere gittim. Diğer gittiğim evle alakası yoktu buranın. Basbaya bir elektrikçi dükkanıydı.
Fatih gel otur dedi. ve devam etti
+ Şimdi aslanım Talimatları benden alıp teslimi Tarık beye yapıcaksın işi bitirdikten sonra beni arayıp Tarık beyin yerini öğreneceksin tamammı
- Tamam kardeş.
yanındaki adam abi diyeceksin bilader. diye düzeltti beni.
+ Halit sus oğlum. Bak kardeş sen bize zıt düşme bizde sana zıt düşmeyelim kolayca işi halledelim.
- Tamam tamam.. Tamam abi.
+ Hah şöyle
Gideceğim mekanları tarif etti. Kısacası iş bir tür haraç işiydi yanımada ne olur ne olmaz diye bir silah verdi daha kullanmayı bile bilmiyorum sanki napıcaksam. Tam gidicekken durdurdu ve bi mercedes anahtarı verdi.
+ Dikkat et delikanlı benim şahsi arabam. dedi
- Tamam abi. deyip
Koyuldum yola
ilk dükkana girdim burası bir restoranttı. Kasiyere patronunun yerini sorup yanına gittim.
+ Tarık beyin teslimatı vardı, onu almaya geldim. dedim suratı asıldı adamın pis pis süzdü beni ieçri gidip bir zarf getirdi al hayrını görmeyin dedi.
+Ben sadece göreviliyim. dedim hiç uzatmadan çıkıp arabaya bindim
Zarfın içine bir baktımki 3 deste 200 lük para var adam kim bilir ne kadar zamanda kazanıyor bukadar parayı gerçi çok işlek bir yerdi muhtemelen 1 haftalık parası olabilirdi.
Derken iki dükkan geçti üç dükkan geçti hepsinden aldım. En son dükkana geldim. iş inanılmaz basitti kira topalr gibi haracımı kesip işime bakıyordum.
Burası bi galeriydi. içeriye girdim patronu sordum ve yanına gittim. herşey standartında ilerliyordu
geriye sadece parayı almak kalmıştı.
+ Tarık beyin tesliamtını almaya geldim dedim. Adam durdu bir süre sonra çekmeceyi açtı ve zarfı çıkardı. eli titiriyordu kaşları çatıktı. sonra
- gibtirgit lan burdan yavşak dedi
+ Beyefendi Tarık beyin kesin talimatı var almadan gidemem. dedim
ayağa kalktı çenemden tutup itti geriye doğru hiçbirşey yapmıyordum ama azda olsa tırsmıştım.
- Oğlum belamısın lan vermiyorum gibtirol git burdan dedi
çaresiz bir şekilde arkamı dönüp çıkıyordum durumu Tarık beye bildirmeye. Arkamdan
- Hadi gibtirgit sahibin kimse ona söyle şimdi Or*spu çocuğu dedi bana.
Seri bir şekilde silahımı çıakrtıp adam masaya yatırdım silahı kafasına koydum
+ Öldürürüm oğlum seni kimse anneme sövemez duydunmu lan beni. Öldürürüm seni bu para için değil o küfür için sıkarım kafana sırf öldürmek için öldürürüm oğlum seni ver lan parayı.. A*ına koyduğumun evladı ver parayı dedim. bağırarak.
adam suspus oldu oldu yanındaki adam dur işareti yapıyordu. diğer elimle masanaın üzerindeki zarfı alıp geri geri çıktım mekandan.
arabay bindim sakin bir yere çektim. Napmıştım lan ben diye düşünüyordum geçrekten sıkabilicekmiydim admaın kafasına . Bilmiyordum belki sıkamazdım, ama birinin talimatı yada göz korkutmak değildi amacım bunu kendi benliğimle yaptığımın farkındaydım gitgide bu dünyanın içine girdiğimi hissediyordum.
Tümünü Göster