Akşama doğru ayıldım ama o başağrısını tarif edemem. Sanki beni gibmişlerdi sabaha kadar. Ne oluyo kafasını atlatır atlatmaz aklıma geceki hatun gelmişti. Ondan önceki olayı anımsamak dahi istemiyordum zaten. Mutfağa geçip paraları masaya yığdım. Saydım doksan bin küsür. Ulan haram para harbi yenmiyormuş diye iç geçirdim. Hani hep derler ya parayla huzur satın alamazsın bizde gibtir lan ordan deriz hatta. Cidden o an öyle düşünmüştüm. Bu parayıda napacağıma karar vermiştim. Otelden toplanıp ayrılma kararı aldım. Otelde sağlam kitlemişti minibar falan ama dediğim gibi umrumda değildi hiçbiri. Aklım dünkü hatundaydı hep. Otelden ayrılıp bir miktar parayla yolculuk masraflarımıda karşılayıp kalan parayı hatuna verecektim. Ne kadar saçma bşr fikirdi ama o an için kendimi öyle tatmin edeceğimi düşünüyordum. Hatunun kaldığı kampa doğru yürümeye başladım. Umarım hatunu görmezdim çünkü neler yaşayabilirdim düşünemiyordum. Belkide hatırlamazdı beni içkili kafayla ama yinede temkinlice kampa girdim. Çadırlar kurulu ama alan bomboştu. Sadece güvenlik görevlileri vardı girişte. Birini kenara çekip "dostum bi kız meselesi var elimdeki çantayı ne olursa olsun ona ulaştırmam lazım" diyerek bi ikiyüzlükde adama sıkıştırdım. Tabi abi diyerek hemen içeri alıverdi. Çadırını dışarıdan bi gözledim boş olduğuna kanaat getirincede çantayı içeri bir yere gizleyip içinede bir not bıraktım"BALBAZARS BiR KERE GELDi BiR DAHA GELDiĞiNDE ALAYINIZI GÖTTEN gibECEK".