Dediğim gibide olmuştu hatun üstünü başına toplamış sus pus yanıma gelip sinirli bir şekilde kapıyı açarmısın demişti. O an ben ne yaptım dedim kendi kendime. Nasıl bir hayvana dönüşmüştüm. Ne olurduki arkadan becermesem. Amam pişmanlık fayda etmeyecek gibiydi. Hatunun yanaklarını avucumun içine alıp çok özür dilerim lğtfen sakinleş ve bi konuşalım demiştim. Hatun öfkeyle "dokunma bana sadece kapıyı aç"diye bağırınca pekte sakinleşebileceğine inanmadım. Bekle burda diyebildim sadece kapıya doğru yürürken ne yapabilirim diye düşünüyordum. Bir şekilde bu hatunun kalbini almalıydım. Aklıma hiçbir şey gelmeyince kapıyı açmakla yetinmiştim. Hatun hızlıca çıkıp arkasına bile bakmadan uzaklaştı. Haklıydı e tabi bir hayvandan kaçıyordu. Yanıma bir miktar para alıp hatunu takip edecektim. Çıktım gizlice yola koyuldum. Plaja doğru yöneldi. Oturduğumuz cafenin yanından geçip ilerdeki ağaçlıkların içine doğru uzanan patika yola koyuluverdi. Takip ediyordum ama ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Kaldığı kampa gelmişti çadırını öğrenip ordan uzaklaşma kararını almıştım. Nitekim öylede oldu. Hava artık aydınlanmaya başlıyordu. Cafeden içemeyeceğim kadar alkol alıp odama geçtim. Balkona geçip kör kütük sarhoş olana kadar içmiştim. Bir elim zütte bir elim şeftalideyken şimdi saçma bir olayın tribini yaşıyordum. Alkolden sızmışım en son balkona...