/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +161 -42
    Yıllarca "katil" diye iftira atılan Atamız Yavuz Sultan Selim Hân hazretleri hakkında bazı bilgiler :

    - 4,182,000 km2 toprak feth etmiş yani Türkiye'nin 5.3 katı ki bunu tahtta kaldığı 8 yıl olan kısa bir sürede yapmıştır.

    - Hiçbir zaman gurura ve kibire kapılmamış Mısır zaferinden döndüğü gün olan 25 Temmuz'da kutlamalar katılıp gurura girmemek için gece yarısı Asya kıtasından Avrupa kıtasına bir sandalla geçmiştir.

    - Halife olduğunda adına hutbe Hakim-ül harameyn eşşerifeyn( Mekke ve Medine'nin hakimi) diye okuduğunda ayağa kalkarak "Hayır hayır Hakimül haremyn değil" Hadim-ül Haremyn"(haremeynin hizmetçisi) de" diyerek hutbeyi öyle okutmuştur.

    - Gecesini üçe bölmüştü. 1/3 ünde uyur. 1/3ünde ibadet eder Allah'ı anar 1/3ünde kitap okurdu.

    - Her öğünde tek çeşit yer onu da gösterişsiz tahta kaşıkla yerdi. Gösterişten asla haz etmezdi sade bir kıyafet giyerdi .
    " Sen cihan padişahısın gösterişli ve heybetli olman lazım " diyen Paşalarına " Ben Allah'ın kölesiyim " derdi.

    - Hakkında aynı anda birden fazla yerde bulunma gibi bir çok enteresan hadise anlatılagelirdi. Gayri müslimler onun simya ilmini çözdüğünü düşünüyordu. Müslümanlar ise Allah dostu bir evliya olduğunu söylerlerdi.

    - Çok ağır idmanlar yapardı vücudu çok yapılıydı.

    - Alimlere çok önem verirdi. Hocası Ibni Kemal hazretleri ile ata binerken Ibni Kemal hazretlerinin atının ayaklarından sıçrayan çamurlar Yavuz Sultan Selim 'in elbisesine sıçrayınca Ibni Kemal mahzun oldu . Yavuz O'na dönerek " Üzülmeyin, Alimlerin atlarının ayaklarından sıçrayan çamurlar bizim için şereftir ." diyecek ve o elbisenin kabrinin üzerine örtülemesini vasiyet edecekti.

    -Nereye sefer yapılacağını son ana kadar kimseye söylemezdi . Bir sefer hazırlığı sırasında ısrar eden Paşalardan birine :
    " Sır tutar mısın paşa ?" diye sormuş
    Paşa da hevesle 'Evet' deyince
    "Ben de tutarım " demiştir.
    Ve Mısır seferinden önce manevi bir işaret ile seferin başlaması emri ile can dostu Hasan Can'ın "Sultanım beklediğiniz işaret geldi " demesi üzerine
    " Bilmez misin Hasan Can biz emir olunmadıkça şuradan şuraya kımıldamayız " demesinin arkasında bir çok hikmetler vardır.

    -Vefat etmesine yakın hasta yatağının başında yine can dostu Hasan Can vardı. "Hünkarım galiba artık Allah ile buluşma vaktiniz geldi " deyince hiddetlenir gibi oldu :" Bre Hasan Can sen bizi bu zamana kadar kiminle sanırdın ! " dedi ve Yasin-i şerif okumasını istedi ve Yasin okunurken ruhunu Rahman'a teslim eyledi.

    Kısaca Arif Nihat Asya'nın dediği gibi :
    " Yoksa şu yaprakta Yavuz
    Yoksa şu sayfada Oğuz
    Biz de yoğuz, biz de yoğuz! "(alıntı)
    ···
   tümünü göster