Beyler geldim

Cumartesi gecesiydi tuğçe ile mesajlaşıyorduk salak saçma konulardan bahsederken konu yemek konuduna geldi.

K: okulda neden pek yemek yemiyorsun?
B: dışarı yemeğine alışmamışım yiyemiyorum (harbiden beyler bizimkiler alıştırmış dışarda midem almıyo siz nasıl yiyosunuz?)
K: yaa öylemi kıyamam getireyim sana brn yemek?
B: yok sağolasın sonra zehirlersin falan yalnız kalırsın
K: tamam be hem ben çok titizim bikere
B: nerden bilebilirim görmedim ki
K: yarın bize gelsene hem film izleriz hem yemek yaparken görürsün beni
B: işim olmassa gelirim (işim yok beyler hani dünden razıymışım gibi görünmemek için böyle dedim kılları iyice budafıktan sonra cüzdana bir balon(prezervatif) koydum ve yarın dinç olmam gerektiğini düşünerek uyudum)

Sabah kalktım ve kübraya bir mesaj yazdım dayım evci iznine çıkıyor ama ben dayımı ekiyorum hatrımı bil dedim ve sonuna kalpli göz attım

Oda gülerek bekliyorum dedi
(Aklıma gülümsemesi geldi bence bu kızın gülümsemesi yasaklanmalıydı)

Evden çıktım çok iyi görünüyordum t-shirt ve pantolon giymiştim saçlarım uzun ve fönlüydü ve babamın özel parfümünü sıktım.

Onların oturduğu mahalleye geldiğimde balkondan bana bakıyordu gel işareti yaptı biraz daha hızlandım ve binaya girdim kapı açıktı ayakabıyla içeri girdim ve kapıyı kapattım ayakabımı çıkardım ve karşımdaydı o kadar güzel olmuştu ki bir prenses edasıyla bakıyordu gözlerime hoşgeldin dedi ardından hoşbulduk dedim ve sarıldım yanağımdan bir öpücük kondurdu ve gel oturalım dedi evin içi güzel görünüyordu ailesi urfaya gitmişlerdi bir kaç gün orda kalacaklardı tuğçe okulunu bahane edip gitmemişti oysaki ilk dönemin bitmesine az kalmıştı koltukta oturdum ve kanalları değiştirmeye başladım geldi film açalım dedi kumandayı uzattım önümde eğilmişti ve benim haşmetli haşmetlenmişti (güzel cümle oldu demi)

Seri seri şukulayın bu kadar az olamayız