-
76.
+3Kapıda köyün kadınlarından birisi vardı , bize yemek getirmişti... Saf , sevimli bir kadındı.
"Bütün köyü çekceniz mi o elinizdekilerle , azcık gelin misafirimiz olun" dedi...
"Bir akşam geliriz teyzeciğim" dedim...
"Geceleri dikkat edin evladım... Buralar tekin değil artık. Köyde depremden sonra kimseler kalmadı... Mezarlıklarımızda cenaze kalmadı. Hepsi gidip göç etti." dedi.
Neslihan gülümseyip
"Havalar sıcak belki serin bi yerlere gitmişlerdir ablacığım" dedi.
Yersiz şakaları canımı sıkmaya başlamıştı iyiden iyiye... Kadının verdiği yemeği alıp teşekkür ettim.
Neslihan ile birlikte yemeği dolaba bıraktık... Tost yeme fikrinde ısrarcıydı ve köy meydanındaki çay bahçesine gidip tostları yedik.
Ordan kalkıp eve doğru yürüdük kapıda iki tane zarf vardı...
Birinde Neslihan diğerinde Mesut yazıyordu.
Bunlar Orhan'ın yazdığı mektuplar olabilirdi... Ama saat postacının gelmesi için fazla geçti.
Neslihan kendi mektubunu alıp bahçeye çıktı okumaya... Ben üst katta odada okuyordum.
Neslihan benden önce okumaya başlamıştı , benim içimden gelmiyordu...
Orhan'ın öldüğü fikrine kendimi alıştıramıyordum bile...
"Neler yazmış" dedim...
"Hiç , çok iyi şeyler hakettiğimi ve herşeyin gönlümce olmasını dilediğini yazmış" dedi...
"Sana ne yazmış ?" diye devam etti...
"Gece okuyacağım." dedim...
"Şu aynayı versene bi sakal traşı olayım" dedim... Gidip aynayı aldım ve odaya çıktım... Traş olduktan sonra Orhan'ın mektubunu açtım.
başlık yok! burası bom boş!