Cahilin cesareti her yerde kendini komik duruma düşürmektir.iyi niyetle, anlamak için sormuş olsan böyle ön yargılı başlık açmazdın.
Bak arkadaş..Önceki üç ayette Allah, Elçisine "De ki" emri fiili ile şunları şunları söyle diyor.Bu ayetle de o emri fiilin sonunda bunu da söylemesini emrediyor.
Şimdi o üç ayeti yazalım;
20-De ki: "Ben gerçekten, yalnızca Rabbime dua ediyorum ve O'na hiç kimseyi (ve hiçbir şeyi) ortak koşmuyorum."
21-De ki: "Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar sağlayabilirim"
22-De ki: "Muhakkak beni Allah'tan (gelebilecek bir azaba karşı) hiç kimse asla kurtaramaz ve O'nun dışında asla bir sığınak da bulamam."

Ayetler de Resulün neler yapıp yapamayacağını Allah Ona "De ki" emriyle açıklattırıyor.Şimdi asıl konu, Resul ancak şunu yapar babında asıl görevini söylemesini gerektiren cümleyi yani ayeti söyletiyor.

illâ(ancak) edatı geliyor.. Yani ben bunun için varım, benim amacım, görevim bu...
23- "(Benim görevim,) Yalnızca Allah'tan olanı ve O'nun gönderdiklerini tebliğ etmektir. Kim Allah'a ve O'nun elçisine isyan ederse, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere onun için cehennem ateşi vardır."

Olumsuzluk ifade eden cümlelerden sonra gelen illâ edatı aksine asıl benim yapacağım, yapabileceklerim budur anldıbını verir."Lâ""Len" olumsuzluk edatları üzerine "illâ” ancak edatı.

Türkçe'den örnek vereyim belki daha net kavrarsınız.
"Ben bugün okula gitmem, gidemem yahut gitmeyeceğim ANCAK evde oturup tv izleyeceğim.

Umarım anlarsınız... Yâni "Leallekum tefhimûn"