+15
Birden o sırıtışla bana " Aşkım? " diye seslendi. Gözümden yaş aktı akacak. Sonra tekrar ve daha yüksek sesle bi Aşkım çağrısı daha duydum. Ama bu sefer karşıdan değil hemen solumdan, ve elini hissettim. Sevda'ydı bu. Döndüm baktım kızcağız kireç gibi bembeyaz olmuş. Bana bakıyor. Tekrar balkona baktım. Kapı kapalı balkonda da kimse yoktu. Odanın havası tekrar yaz sıcağına dönmüş ben sırılsıklam suratımla salonun ortasında öylece duruyordum. "Napıyorsun sen gece gece ya" dedi biraz da korkuttuğumdan olacaktı ki sitemle.. Döndüm ona, ayaklarım çözülmüştü yeniden. Bişey diyemeden biraz da şokumu belli etmemeye çalışarak. Napıyorum? Ha şey su içmeye kalktım... diyebildim daha fazla bişey diyemeden. "Manyak mısın salonun ortasında mırıldanırken gördüm seni sesine uyandım" dedi. Sevda benim mırıldanmama mı uyanmıştı? Sevda mı?? Hayatım bi sorun mu var? Akşam üstü de bi değişiktin zaten. Anlatmalı mıydım? Bilmiyordum. Anlatsam ne olacaktı ki. O evde saniye durmazdı. Ben de ikinci bir taşınma taşkalesine hayatta girmezdim. Bu dünyada en nefret ettiğim bikaç şey varsa bunlardan biri kesinlikle ev taşımaktı. Sanırım akşamki durum beni etkiledi. Kısa zamanda pgibolog şart gibi duruyordu. O mendebur birim müdürünün yarattığı baskının stresi de bunu bana yapmış olabilirdi.. Evet paranormal olaylar duymuşluğumuz var herkes gibi ama boşversene kim inanıyor ki o safsatalara.. Gidip elimi yüzümü yıkayıp yatak tişörtümü değiştirerek yatağa yattım. Öyle bitkin hissediyordum ki..