0
4. sınıfın ilk dönemi bitmişti. Yarı yıl tatiline girmiştik. Ozaman köyde okuyordum. Sonradan ilçeye taşınacağımızı öğrendim. Tabi dolayısıyla üzüldüm. Okuldan arkadaşlardan ayrılmak kolay değildi. Bide bilen bilir köy hayatı çok güzeldir hele çocukken.
Neyse taşındık ilçeye. Babamla annem diyor işte sizin için daha iyi bir gelecek için falan. Tabi ben içimden öfkeliyim. Sonra alışmya başladım. Okullar açılacaktı. Babamlar naklimi aldırmıştı abimle benim. Okul yakındı zaten yürüme mesafesindeydi. Abimin son senesiydi orta okulda. işte okulun ilk günü utangaçlık var tabi. Sınıfa girdim boş bulduğum bir sıraya oturdum. Kimseyle konuşamıyorum utançtan amk. Haliye çocuğuz daha. Herkes gürültü içinde birbiriyle sohbet ediyor. Benim yanımdaki çocuk gelmemişti daha. Sonradan anladımki hep geç geliyordu. Neyse herkes sohbet ederken bir kızın sesi hoşuma gitti baya. Hemen önümdeki sıradaydı. O zaman veletlik hali tabi sıraları L şeklinde dizmişler. Kızın yüzünü görebiliyordum. Sarı saçlı kahverengi gözlü bir güzellik abidesi önümde arkadaşıyla sohbet ediyordu. Sonradan ona olan ilgim giderek artmaya başladı. O konuştukça ben kendimden geçiyordum. 4. sınıf böyle geçti. Okula arkadaşlara alışmıştım. Yazın o kızı göremediğim için buruk geçti. Okulların açılmasını iple çekiyordum. Normalde olsa açılmasına yakın isyan ederdim. Ama işin içinde kızı görmek vardı.
Günleri saya saya bitmişti nihayet tatil. Okulun ilk günü heyecan içindeydim. Gözlerim hep onu arıyordu. istiklal Marşı sırasını bir türlü düzgün yapamazdı zaten bizim okul. Hep karma karışıktı sıralar. Ben de kızı göremiyordum bu yüzden. Sonradan gördüm. Görür görmez yine hayran kaldım güzelliğine. Böyle tatlılık güzellik olamazdı. Ama bir türlü açılamıyordum kıza. Çünkü kendime güven yoktu. Kız popülerdi. Her türlü gideri vardı. Ben ise üç beş arkadaşı olan kendi halinde olan biriydim. Sonra kız bizim sınıftan biriyle çıkmaya başladı. Benim için dertlenme zamanı gelmişti. O yaşta olur mu demeyin. Anasını satiyim dertlenmenin hasını yaşadım. Gece annemin telefonundan dertli müzikler dinlerdim. Annemler de anlamıştı bende değişiklik olduğunu. Eski çocukları değildim. Gülmüyor gerekmedikçe konuşmuyordum. Noldu dediklerinde bişeyler bahane edip başimdan savıyordum onları.