+49
Gözleri direkt kitaplarıma kaydı.
"Aa ne çok kitabın var?" Dedi.
Evet dedim.
Bana okur musun? Dedi.
Seç bir tane okuyayım dedim.
Bir şiir kitabı seçti ve uzattı. Okumaya başladım.
"Hırsla çakarım kibriti,
ilk nefeste yarılanır cıgaram,
Bir duman alırım, dolu,
Bir duman, kendimi öldüresiye,
Biliyorum, "sen de mi?" diyeceksin,
Ama akşam erkeniniyor mahpushaneye.
Ve dışarda delikanlı bir bahar,
Seviyorum seni,
Çıldırasıya... "
Omzuma yatmıştı. Ben okumaya devam ediyordum. Kitabın ortalarına gelince o kıvırcık saç telini gördüm.
Bazen o kadar saçma sapan bir şey moralinizi bozar ya hani. Ha işte dıbına koyayım onun. Gözlerim doldu. Yutkundum.
Eftelya uyumuştu. iyi ki de uyumuş. Yoksa farkederdi.
Ben kızın başını yastığa koydum ve gittim kalan rakıyı da içtim. Midem ağrıyordu ama beynim daha kötüydü..
Nasıldı deseniz, "metropolün kanalizasyonu" gibi derdim.
Sonra gittim Eftelya'nın başını omzuma koydum.
Sızmışım..