Havada kalan ayağını göstererek yalamamı emretti.

O: Çorapları çıkarmayacakmıyım.
G: Çıkartacaksın gibi bir cümle çıktı mı ağzımdan ?
O: Kusura bakmayın efendim.

Çorabını ağzıma alıyordum gün boyu gezdiği o çorabını (evet bu size iğrenç gelebilir ama bizim için efsane)

Çorabın altını biraz yaladıktan sonra çorap beyaz olduğu için yaladığım kısım siyahlaşıyordu ve bu çok hoşuma gitmişti.

A: Galiba dayanamayacam bu ne rezillik.
G: istermisin sana da yapsın?
A: Asla ben ayakkabıma bile sürdürmem böyle birşeyi.
G: Çok büyük şey kaçırıyorsun ama.
A: Devam edin siz ben sigara içmeye çıkıyorum.

Ayşe dışarı çıkmıştı, Gamze'de sıkılıp dışarı çıktı. Arkalarından geldim.

Dışarda ormandaki villamızın eve 100 metre yakınlarında ki kamelya ya doğru ilerlediler.

A: Kafayı yiyecem bu ne ya?
G: Tamam sakin ol Ayşe abartılacak bir durum yok bu onun zevki, diğer amımıza koymak isteyen insanlardan daha iydir bence 😂😂
A: Öff haklısın, neyse siz devam edin ben izleyecem

Gamze bana baktı ve işaret parmağıyla ayağını gösterdi.

G: Bu sefer çorabımı çıkart öyle yala.
O: Tamam efendim.

Yine başlıyordum o efsane tadı almaya yavşa yavaş parmaklarında gezdiriyodum dillerimi.
Biraz terliydi ayakları hâlâ geçmemişti teri ne de olsa çorabını yeni çıkarmıştım.

Yavaş yavaş yalıyordum ve ıslanıyorda ayağı yukardan gelen hafif ışıkla o ıslaklık yansıyor du, çok güzel gözüküyor du.

A: Gamze deneyebilirmiyim benimkini de yalasın.
G: Tabi ne demek. Okan hadi.

Ayşe'nin çorabını çıkardım.
Ayşe'nin ayağı da çok güzeldi teni esmer olduğu için ayakları da esmerdi ve altın sarısı oje... (öyle arap ayağı değil tabi hafif esmer).

Yavaşca yalamaya başladım Gamze'n ayağından biraz daha şişmandı ama çok az abartılacak kadar değil.

A:Ben öyle yalamanı istemiyorum. Sırt üstü yere yat kafan ayağımın altına gelecek ve sadece tabanını yalacaksın, biraz da hızlı...
O: Nasıl isterseniz.

Sırt üstü yattım yere Ayşe ayağını kafamın üstüne koydu ve hızlıca yalamaya başladım.