-
1.
+6Selam incici kardeşlerim. Pgiboloji, gerilim ve polisiye karışmı beyin yakan bir hikaye yazacam. Artık kuzen gibme hikayelerinden çok bıktım. Başka hikayeler de olmalı. Iyi okumalar. Hikayenin partları elimde hazır, rez alınırsa onları da eklerim. Hikaye 5 parttan oluşuyor. Adlar, kurumlar ve olaylar tamamen kurgudur.
Önceki hikayelerim:
- (bkz: teknoloji harikası)
- (bkz: açıklanamayan cinayetler)
- (bkz: hayatımı kökünden değiştiren ölüm)
- (bkz: bir istanbul şiiri)
- (bkz: bir ilişkinin başlangıcı yükselişi ve düşüşü)
1.Bölüm
Sonunda onları gafil avlamanın bir yolunu bulmuştuk. Yıllardır yakalamaya çalıştığımız fakat her seferinde elimizden kaçmayı başaran uyuşturucu çetesinin yeni laboratuvarını bulmuştuk. Binanın içini dürbünle seyrediyordum. Içerde bir sürü kişi vardı. Çoğu silahlıydı. Kapıda güvenlik vardı. Dışarıda değillerdi ama kapının yanındaki pencerelerden dışarıyı izliyorlardı. Dikkat çekmeden ekiple beraber oraya konuşlanmayı başardık. Içeri girmek için benim emrimi bekliyorlardı. Onların boş bulundukları anı bekliyorduk. Kapıdakilerden biri arkasına baktığında emri verdim ve ekibimle beraber içeri daldık.
Silahlı çatışma başladı. Hepsi kaçmaya çalışıyorlardı. Çatıdaki keskin nişancılar onların birazını indiriyordu ama yeterli değildi. Kaçanlar çoktu. Çıkış kapısına doğru bir baktım ki ne göreyim! Salaklar yanıcı madde bulunan yerde silah ateşliyorlardı. Orada patlama gerçekleşeceğini anlamıştım fakat tam ekibime geri çekilmesi için seslenecekken, korkulan oldu. Korkunç bir baş dönmesiyle beraber oradan çıkmayı başardım. Herşey gittikçe bulanıklaşmaya başlamıştı. Yürüyor muydum yoksa yerde mi yatıyordum anlamamıştım. Sanki bulutların üstünde yürüyormuş gibiydim. O sırada birisi beni tuttu ve yüzümü tokatlayıp beni ayıltmaya çalışıyordu. Baş dönmem git gide azalmaya başlamıştı. Ayakta durabiliyordum ama kulaklarımdaki korkunç çınlama sesi hala dinmemişti. En azından ekip arkadaşlarım sağ salim çıkmışlar. Birkaç kayıp vermişiz ama çok değil. Diğer polisler tutukluları getirmeye başlamıştı. Ben de yardım edeyim dedim.
Tutukluları minibüse yerleştirirken motor sesi duydum. Satıcılardan biri motorgiblete binmiş kaçıyordu. Ekip arkadaşlarımdan bir tanesi elindeki pompalı tüfekle ona ateş etmeye başlayınca o şerefsiz dengesini kaybedip motorgibletten düştü. Fakat vurulmamıştı. Bende hemen ona doğru koşmaya başladım. Fakat o herif bir anda ayağa kalkıp bana ateş etti. Bende yere düştüm. Etraf bulanıklaşmaya başladı. Duyduğum silah seslerinden anladığım kadarıyla o herifi vurdular. Sonra karanlık çöktü. Derin siyahlığın içinde kaybolmuştum.
başlık yok! burası bom boş!